Zirai ilaçlar
Zirai ilaçlar genellikle böcekleri öldürmek için kullanılır ancak bu yapılırken de bitkilere zarar verilir. Zirai ilaçlardan etkilenen bitkilerle ya da böceklerle beslenen hayvanların eti de risk altındadır.
Zirai ilaçlar güvenilir midir?
Zirai ilaçların ve böcek ilaçlarının besin maddelerine karışması bağışıklık sistemimize zarar verir. Ayrıca sadece insanların değil, hayvanların bağışıklık sistemi de bu ilaçlar nedeniyle güçsüz kalır. Tükettiğimiz birçok besin maddesinde bu ilaçların kalıntıları bulunmaktadır. Bu ilaçların tarım alanında kullanılması yasaldır ancak zirai ilaçların insan sağlığını olumsuz etkilediği de bilinen bir gerçektir.
Batı ülkelerinde yasaklanan birçok zirai ilaç ülkemizde hâlâ kullanılmaktadır. Bu ilaçlar meyve ve sebzeler üzerinde “kalıntı” olarak kalmaktadır. Zirai ilaç kalıntılarını taşıyan meyve ve sebzelerle hazırlanan yemekler mevcut tehlikeyi daha da riskli bir hale getirmektedir. Çocukların bünyelerinin ne kadar hassas olduğunu da göz önüne alırsak, zirai spreylerden etkilenen meyve ve sebzelerle beslenen çocukların bu durumdan ne kadar zarar göreceğini de tahmin edebiliriz. Son yıllarda tehlikesi birçok tartışmaya konu olan ilaçlardan biri de “organofosfat” adını taşıyan bir kimyasaldır. Bu kimyasalın en önemli özelliği sinir sistemini felç etmesidir. Bu kimyasalın sinir sistemine verdiği hasarın en erken belirtileri arasında baş ağrısı, aşırı terleme, nefes alma güçlüğü, kusma, görme bozukluğu, konuşma güçlüğü, zihinsel faaliyetlerde yavaşlama ve hafıza kaybı yer almaktadır. İlk belirtilerin ardından, titremeler ve kasılmalar, koma ve hatta -çok ileri safhalarda- ölüm tehlikesi yaşanabilir. Organofosfat adlı kimyasal madde muz ve havuç dahil çok sayıda meyve ve sebzenin spreylenmesinde kullanılmaktadır.
Zirai ilaçlara ilişkin 7 temel bilgi
1. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, dünyada her yıl 3.5-5 milyon insan, zirai ilaçların besin maddelerine karışması nedeniyle ortaya çıkan zehirlenmelere maruz kalmaktadır.
2. Günümüz tarım uygulamalarında kullanılan zirai ilaçların %40’mın kanseri tetiklediği, doğuştan gelen kusurlara ve kadın ve erkeklerde kısırlığa neden olduğu kanıtlanmıştır.
3. Yiyeceklerine zirai ilaç kalıntıları bulaşmış olan insanlar depresyon, zihinsel faaliyetlerde düşüş, ani duygu değişiklikleri, Parkinson hastalığı, astım, egzama, migren, bağırsak sendromu ve burun iltihabı gibi rahatsızlıklar yaşamaktadır. Bu rahatsızlıklara ek olarak sayabileceğimiz ve aslında her şeyden daha ciddi sonuçlara yol açtığını söyleyebileceğimiz başka bir hastalık da kanserdir.
4. Zirai ilaçların toplum sağlığı üzerindeki olumsuz etkisi halinizin tahmin edebileceğinden daha fazladır, buna rağmen bu ilaçların tarımda kullanımı gün geçtikçe artmaktadır.
5. Yaşayan bir canlıyı (örneğin, böcekleri) öldürmek üzere hazırlanmış bir zirai ilacın (yani zehirin) bir başka canlıyı (yani insanları) öldürmeyeceğini düşünmek oldukça komiktir. Böylesi komik bir duruma düşmemek için her türlü önlemi almalıyız.
6. Hollanda’da yapılan bir araştırmaya göre, gıda maddelerine karışan zirai maddeler meme kanserine neden olmaktadır.
7. Amerikan Tüketici Birliği, meyve ve sebzelere bulaşan zirai ilaç kalıntılarının Çevre Koruma Kurumu tarafından belirlenen üst sınırı da aştığını belirtmiş, çocukların sağlığı konusunda endişelerini bildirmiştir. Tüketici Birliğinin yaptığı araştırmaların sonuçlarına göre, zirai ilaç kalıntılarını taşıyan bir porsiyon meyve veya sebze bile zehirlenme tehlikesine yol açmaktadır. Çevre Koruma Kurumunun bulgularına göre, bitkileri ilaçlamak için kullanılan spreylerin %60’ı, mantar öldürücü ilaçların %90’ı, böcek öldürücü spreylerin %30’u kanserojen maddeler içermektedir.
Bir çıkış yolu var mı?
Çocuklarımıza sağlıklı bir yaşam sunmanın en güzel yolu, onları meyve, sebze, karbonhidrat, yağ ve proteinlerle beslemektir. Et, taze meyve ve sebze, yulaf ve kepek “doğal besinler” kategorisine girmektedir. Zirai ilaçlarla spreylenen bitkisel ürünler ve bu ürünlerle beslenen hayvanlardan elde edilen et ve et ürünleri kanseri tetikleyebilir. Bu nedenle çocuklarınız için organik ürünler satın almaya çalışın.