Yemek seçen çocuklar
Beslenme konusunda ailelerin karşılaştığı en ciddi problem çocuklarının yemek seçmesidir. Çocuğunuz yemek seçiyorsa, ona sağlıklı ve dengeli bir beslenme alışkanlığı kazandırmak oldukça güçleşecektir. Birçok çocuk beslenmeyi ailesine karşı bir silah olarak kullanmaktadır. Bazı çocuklar sırf dikkat çekmek için problem yaratırken, bazıları da ailesini yemek yememekle tehdit etme yoluna gitmektedir. Bazı çocuklar ise yemek konusu ile hiç ilgilenmemekte, yemek yemeden de yaşayabileceklerini düşünmektedir. Çocukları yemek seçen ailelere verilebilecek en güzel tavsiyemiz, uygulanan baskının ortadan kaldırılmasıdır. Çocuklar bir silah olarak kullandıkları beslenme konusu karşısında, herhangi bir tepki vermediğinizi görünce taktiklerinin işe yaramadığını anlayacaktır. Bilinçli olarak sağlıksız beslenen bir çocuk, ailesinin dikkatini bu şekilde çekemediğini görünce, kendi isteği ile dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzenine geçecektir. Çocuklarınıza yemek sofrasında baskı uygulamaktan vazgeçerseniz, durumun kendiliğinden düzeldiğini göreceksiniz. Yemek ne bir zehirdir ne de mucizevî bir ilaç: Yemek yaşamamızı sağlayan bir araçtır. Çocuklarımızın kendi kendilerine farkına varmaları gereken gerçek de işte budur. Anne ve babalarından yemek konusunda baskı görmeyen ve azar işitmeyen çocuklar yemeklerini zevkle yemeye başlayacaktır.
Çocuğumun beslenme alışkanlıklarını nasıl değiştirebilirim?
Bu sorunun cevabını aramaya başlayalım. Anne sütünden yeni kesilmiş ve yemek yemeye yeni yeni başlamış çocukları beslenme konusunda eğitmeye başlamak için aşağıdaki etkenleri de göz önünde bulundurursanız, işiniz oldukça kolay olacaktır:
■ Çocuğunuza çeşit çeşit meyve ve sebze ikram edin. Beslenme programınızdaki çeşitliliği artırmaya çalışın. Bebeklik çağından itibaren hep aynı tarz gıdalarla beslenen çocuklar, sadece bu gıdalara alışırlar. Bu gıdaları rutin bir beslenme düzeni haline getirirler ve hep aynı şeyleri yemek isterler. Sofraya koyduğunuz yeni besinlerden uzak dururlar. Bu nedenle anne sütünden kesilmiş küçücük bir çocuğa her gün farklı çeşitlerde yiyecekler yedirin ki beslenme çeşitliliğine daha küçük yaşlardan itibaren alışabilsin.
■ Bebekler bile yemek seçebilirler. Sevdikleri yiyecekler de olur, sevmedikleri de. Bebeğiniz ıspanak ve avokadoyu sevmediyse üzülmeyin. Yapmanız gereken tek şey sabırlı olmaktır. Ispanak ve avokadoyu diğer sebzelerin ve yemeklerin içine karıştırarak sunabilirsiniz. Eğer bu da işe yaramıyorsa, bu yiyecekleri inatla çocuğunuza yedirmeye çalışmayın. Bebeğinize birkaç haftalığına da olsa bu yiyecekleri unutturun. Ve sonra bu sebzeleri faklı bir sunumla yeniden önüne koyun.
■ Kavanozların içinde satılan yemeklere güvenmeyin. Küçük bir kavanoz organik gıda maddesinin bebeğinizin beslenme alışkanlığını değiştireceğini söyleyemeyiz. Ancak kavanozlar içinde bebeklere özel hazırlanmış mamaları kullanmayı bir alışkanlık haline getirirseniz, bebeğiniz kavanozlara koyulan bu özel mamalar haricindeki hiçbir gıda maddesini yemek istemeyecektir. Kendi hazırladıkları sebze yemeklerini püre haline getirerek minik kavanozların içine koyan ve ev yemeklerine “dışarıdan satın alınmış hazır yiyecekler” havası veren anne ve babalara o kadar çok rastladım ki…
■ Dışarıdan hazır organik mama satın alsanız bile, bu mamaları kavanozdan çıkartarak tabak içinde servis yapın. En zeki çocuklar bile kendilerine bu şekilde yedirilen mamaların hazır mamalar olduğunu anlayamaz. Bütün çocuklar, yemeklerin kavanozlarda satılan hazır yiyeceklerden ibaret olmadığını öğrenmelidir (bu yiyecekler organik bile olsa)!
■ Siz ne yiyorsanız, çocuğunuza da aynısını ikram edin. Yemek seçen bebekler bile ailelerinin yediği şeyin aynısını yemek istemektedir. Eğer bütün aile bezelye yiyorsa, bebek de o yeşil renkli küçük şeylerden yemek isteyecektir. Bazı besinlerin bebekler için uygun olmadığını hepimiz biliyoruz. Yemeğinize sos koymadan önce içinden birkaç kaşık alırsanız bebeğinize ayırabilirsiniz. Sert ve kemikli yiyecekleri bıçakla minik parçalara bölerseniz, çocuğunuz sizin yediğiniz yiyecekleri daha rahat yiyecektir.
O Yemek seçen çocuklarla haşa çıkmanın altın kuralları
Yemekleri sorun haline getirmeyiniz. Çocuklar bazen o kadar acıkır ki sofrada önüne ne koyarsanız koyun, hiç seçmeden her şeyi yiyip bitirirler. Bazı zamanlar da canları hiçbir şey istemediği için en sevdikleri yiyecekleri bile hazırlasanız yemek seçerler. Yemeklerle ilgili olayları akışına bırakmaya çalışın. Çocuğunuzu tabağım tamamen bitirmesi için asla zorlamayın. Çocuğunuza bu konuda baskı yaparsanız, yiyecekler konusunda strese girer ve yemek yemeyi baskı duygusu ile özdeşleştirir. Yemek tabağının tamamen bitirilmesi alışkanlığı artık geçmişte kaldı; bırakın da çocuğunuz doyduğuna karar verdiği an sofradan kalkma özgürlüğüne sahip olsun.
■ Çocuklar ne zaman doyduklarına ve ne zaman acıktıklarına kendi başlarına karar vermelidir. Bu şekilde kendi kendilerini kontrol etmeyi (oto-kontrol) öğrenirler ve kendilerini özgür hissederler. Bu tüm ipleri çocukların eline vermek anlamına gelmez. Çocuğunuz özellikle belirli bir sebze türünden hoşlanmıyorsa (örneğin, mantar), bu sebzeyi yemesi için baskı yapmayın. Çocuğunuza, beğenmediği yiyecekten en azından bir lokma alması için ricada bulunabilirsiniz. Yemek sofrasına oturduğunuzda, çocuğunuz kendini aç hissetmiyorsa, sofrada bulunan her yiyecekten sadece üçer lokma almasını isteyebilirsiniz. Bu şekilde en azından yiyeceklerin tadına bakmasını sağlayabilirsiniz. Sofranızda yiyecek çeşitliliğini artırmaya çalışın ki, çocuğunuz bir yiyecekten hoşlanmazsa başka bir yiyeceği yiyebilsin. Yiyecek çeşitliliği alerjiyi ve bazı gıda hassasiyetini en aza indirger.
■ Çocuğunuza saygı göstermek zorundasınız, onun tercihlerine karşı saygılı olmak zorundasınız. Biz büyükler bile bazı yiyeceklerden hiç hoşlanmayız. Sağlıklı beslenmeyi adet haline getirmiş bazı kişiler bile bazı sebzeleri yemekten nefret ederler. Çocuklarınızı sevmedikleri şeyleri yemek zorunda bırakmayın. Böyle bir tutum çocukta “nefret duygusu” oluşturur. Yemek seçen çocuklardaki asıl sorun, bu tür çocukların hiçbir yemeği sevmediğini sanmasıdır. Bu farklı bir durumdur. Çocuğunuz her türlü yemeği severek yiyor, yalnızca birkaç çeşit yemekten hoşlanmıyorsa, hoşlanmadığı yiyecekler beslenme planından rahatlıkla çıkarılabilir. Çocuğunuz yemek seçiyorsa, kolay pes etmeyin. Sevilmeyen bir sebzeyi yeni tariflerle pişirmeye çalışın. Bir defa sunduğunuz ve çocuğunuz tarafından beğenilmeyen bir yiyeceği ikinci defa yeniden sofraya getirmek için ara verin. Örneğin bir ay bekleyin. Çocukların her alışkanlığı gibi damak tatları da sık sık değişir. Bugün beğenilmeyen bir yiyecek bir ay sonra favori bir yiyecek haline bile gelebilir. Çocuğunuz tüm uğraşlarınıza ve sabırlı bekleyişlerinize rağmen belirli bir yemekten hiçbir şekilde hoşlanmadıysa, üzerine düşmeyin. Böyle bir durumu zamana bırakmak en iyi seçim olacaktır. Bazı çocuklar psikolojik olarak bazı yiyeceklere karşı tamamen ön yargılı davranırlar ve bu yiyeceklere karşı bir “savunma mekanizması” oluştururlar. Bu durumda çocuğunuzun üstüne düşmemeniz gerekmektedir.
m Çocuğunuzun yemesini istemediğiniz gıda maddelerini sokak kapınızdan içeri sokmayın. Eğer dolaplarınızdan biri ağzına kadar patates cipsi ile doluysa, buzluğunuzda bulunan tek ürün işlenmiş gıdalarsa, sonu mağlubiyet olan bir savaşın içine girdiğinizi bilmeniz gerekir. Çocuğunuza verebileceğiniz sağlıklı alternatifler yoksa, çocuğunuzun sağlıksız gıdalara yönelmesi sizi şaşırtmamalıdır. Tüm aile fertlerinin beslenme alışkanlıklarını değiştirmek için elinizden gelen her şeyi yapmaya çalışın. Beslenme alışkanlıklarını değiştirmek öncelikle abur cuburu beslenme sisteminizden çıkarmak ile başlar. Çocuğunuz bütün bir hafta boyunca her akşam tavuklu hamburger yiyorsa, eve tavuklu hamburger almayın; ya da karnını patates cipsi ile doyuruyorsa, patates cipslerini market raflarında bırakın. Vazgeçilemeyen abur cuburları evinize sokmazsanız, abur cubur alışkanlığı da zamanla unutulur.
■ Belirli bir abur cubur çeşidine alternatif olarak başka bir abur cubur çeşidi ikram etmeyin. Sofranızı sadece sağlıklı yiyeceklerle donatın. Çocuğunuz sağlıklı yiyeceklerle beslenmek istemezse, sakın paniğe kapılmayın: zamanla sizin seçtiğiniz yiyeceklere de alışacaktır. Merak etmeyin, çocuğunuz acıkınca er geç de olsa yemeye başlayacaktır. Hiçbir çocuk açlığa dayanamaz.
■ Çocuğunuzun sağlıklı yiyeceklerle beslenen bir arkadaşı varsa, onu yemeğe davet edin ki çocuğunuz arkadaşını örnek alsın. Benim küçük oğlum salatayı, avokadoyu ve zeytini bir arkadaşı sayesinde sevmeye başlamıştı. Çocukların çoğu, arkadaşları ne yapıyorsa aynısı yapmak ister. En sevdiği arkadaşı sebzelerle beslenen bir çocuğun da yemeklerde sebze yemesi kuvvetli bir ihtimaldir.
■ Çocuğunuzu eğitin. Ona hangi besinlerin sağlıklı olduğunu ve vücudumuzun hangi fonksiyonunu kuvvetlendirdiğini anlatın. Çocuğunuzu bir yetişkinmiş gibi karşınıza alıp konuşmaya başlarsanız, söyleyeceklerinize önem verecektir. Bu şekilde kendisini önemli hissedeceğinden verdiğiniz nasihatleri yerine getirmeye çalışacaktır. Vitamin ve minerallerin faydalarını konu alan nasihatlerinizin çocuğunuzu sıkacağını düşünmeyin. Çocuğunuzun ilgi alanlarına odaklanarak nasihatler vermeye çalışın. Örneğin çocuğunuz gelecekte sporcu olmak istiyorsa, kendisine rafine olmayan karbonhidratların daha çok enerji sağlayacağından bahsedin. Çocuğunuz grip olduysa, C vitamininin gribe neden iyi geldiğini anlatın. Çocuğunuzu süpermarkete götürerek, gıda paketlerinin üzerini okumasını sağlayın. Sağlıklı besin maddeleri içeren paketlerle sağlıksız besin maddeleri içeren paketleri kıyaslamasını sağlayın. Çocuğunuza abur cubur türü paketlerin üzerini özellikle okutarak, içerdikleri zararlı maddeler karşısında dehşete düştüğünüzü gösterin. Hissettiklerinizi çocuğunuzun da hissetmesini ancak bu şekilde sağlamış olursunuz. Alışveriş yaparken çocuğunuzun da fikrini sorun ve tavsiyelerini almaya çalışın. Çocuğunuzun alışverişte taze meyve ve sebzeler seçmesini sağlayın. Çocuğunuza salatalıkların yumuşakları yerine sertlerini seçmesi gerektiğim, kavunun güzel kokulu olanını alması gerektiğini öğretin.
■ Çocuğunuza “yemek seçen çocuk” damgasını vurmayın. Herkesin yanında beslenme konusunda yaptığı hataları anlatmayın. Kendisine sürekli olarak yemek seçtiği hatırlatılan bir çocuk, gerçekten de yemek seçer hale gelecektir. Çocuğunuzu başkalarının yanında överseniz, kendisinin hiçbir yemeği seçmediğini söylerseniz ve her zaman sağlıklı gıdalarla beslenmek istediğini anlatırsanız, çocuğunuz gerçekten de söylediklerinizi yapacaktır.
■ Asla pes etmeyin. Çocuklarımız yemekleri seçer çünkü biz ebeveynler genellikle çocuklarımızın yemek seçmesine zemin hazırlarız. Eğer çocuğunuza boyun eğerseniz, eve sadece onun istediği yiyecekleri alırsanız; hayatı boyunca devam edecek düzensiz bir beslenme tarzını kendi ellerinizle kurmuş olursunuz. Çocuğunuzu tüm öğünlerde sadece sağlıklı yiyeceklerle besleyin. Çocuğunuzu ara sıra çok sevdiği yiyeceklerle ödüllendirmenizde hiçbir mahsur yok. Yeter ki çocuğunuz için dengeli bir beslenme planı hazırlamış olun.
■ Çocuğunuza seçme şansı vererek, kendisine ne kadar önem verdiğinizi hissettirin. Yiyeceği besin maddeleri üzerinde hiçbir seçme şansının olmadığını düşünen bir çocuk ailesini üzer. Bir liste yaparak sağlıklı kabul ettiğiniz sekiz ya da dokuz yiyeceği ardı ardına sıralayın ve bu listenin içeriğindeki sebze çeşitliliğini artırın. Çocuğunuza sıraladığınız bu yiyeceklerin içinden en çok yemeyi arzu ettiklerini seçmesini söyleyin. Bu şekilde haftalık mönünüzü oluşturabilirsiniz. Çocuğunuzun her gün en az dört çeşit meyve ve sebze seçmesini ve seçtiklerinin bir önceki akşam yedikleri ile aynı olmamasını sağlayın. Bu seçim işini bir oyun haline dönüştürebilirsiniz. Çocuğunuz bu oyunun içine kendisini ne ölçüde dahil ederse, sağlıklı yiyecekleri seve seve yeme olasılığı da o kadar artacaktır. Çocuğunuz kontrolün kendisinde olduğunu da bu şekilde hissedecektir.
■ Yemekleri hazırlarken ve pişirirken, çocuğunuzun yardımını isteyin. Çok küçük çocuklar bile büyüklerine mutfak konusunda yardım edebilirler. Mesela yemeği karıştırabilirler ya da içine baharat ilave edebilirler. Hiç sebze sevmeyen bir çocuğa salata yapmasını söyleyebilirsiniz. Salata bitince, ne kadar güzel salata yaptığı konusunda çocuğunuza iltifatlar yağdırabilirsiniz. Kendi hazırladıkları yiyeceklerle gurur duyan çocuklar, büyük bir ihtimalle bu yiyecekleri seve seve yiyecektir.
■ Çocuğunuzun beslenme programma her hafta yeni yiyecekler eklemeye çalışın. Sağlıksız olduğunu düşündüğünüz yiyecekleri çocuğunuza yavaş yavaş unutturmaya çalışın. Çocuğunuzun beslenme tarzını bir gecede değiştirebileceğinizi ya da bir gecede köklü değişikliklere imza atabileceğinizi düşünmeniz yanlış olur. Böyle bir uygulamanın sonucu hüsrandır. Değişiklikleri yavaş ve emin adımlarla gerçekleştirmeye çalışın. Çocuğunuza yeni tanıtacağınız her sağlıklı yiyecek, sağlıksız olan başka bir yiyeceği unutturacaktır.
■ Çocuğunuzla bir liste hazırlayın ve tükettiği sağlıklı yiyeceklerin yanma yıldız koymasını söyleyin. Bu yıldızlar bir hafta boyunca yeterli sayıya ulaştığında, çocuğunuzu en sevdiği oyuncak ile ödüllendirebilirsiniz.
■ Çocuğunuzun öğün aralarında atıştırdığı yiyecekleri takip edin. Çocuğunuz öğün aralarında ne kadar fazla yiyecek tüketiyorsa, ana öğünlerde o kadar az yer. Çocuğunuz öğün aralarında çok acıkırsa, küçük porsiyonlarda “atıştırmalık” yiyecekler verebilirsiniz. Bu şekilde çocuğunuzun ana yemek vaktini sabırla beklemesini sağlarsınız.
■ Çocuğunuzun yemek aralarında içtiği şeyler karnını doyurur. Gün içinde çok fazla süt içen bir çocuk kendisini tok hisseder. Süt çok besleyici bir içecektir. Ama çocuğunuzun her türlü besin değerini sadece sütten elde edebileceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çocuğunuz sadece sütle besleniyorsa, alması gereken vitamin ve minerallerin hepsini alamaz. Sütün sabah kahvaltısında ya da ikindi vakti içilmesine izin verin. Çocuğunuza gün içinde diğer zamanlarda su ya da sulandırılmış meyve suyu ikram edin.
■ Çocuğunuzun atıştırdığı yiyeceklerin de sağlıklı olmasına özen gösterin. Bazı çocuklar yemekte büyük porsiyonlar yiyemez. Bazı çocuklar gün boyunca azar azar yemek yemek ister. Çocuğunuzun gün içinde az ama sık yediği yiyecekler sağlıklı ise dengeli ve sağlıklı bir beslenme programı uygulanıyor demektir. Çocuğunuz gün içinde ne yerse yesin, masaya oturarak yemesini sağlayın. Çocuğunuzun ayaküstü yemek yemesini engelleyin. Ayaküstü yemek yemek alışkanlık haline geldiğinde sonuçları çok tehlikeli olur. Çocuğunuz gün içinde küçük porsiyonlarla besleniyorsa, akşam yemeğinde büyük bir porsiyon istemeyecektir. Dikkat etmeniz gereken en önemli şey küçük porsiyonların sağlıklı besin maddelerinden oluşmasıdır.
■ Çocuğunuzun önüne koyduğunuz tabakları yiyeceklerle doldurup taşırmayım Çocuğunuz sağlıklı yiyeceklerle beslenmeyi ne kadar severse sevsin, tıka basa dolu bir tabak onun gözünü bile korkutacaktır. Bu durumda çocuğunuza küçük porsiyonlar ikram etmeniz daha doğru olacaktır. Çocuğunuz acıkırsa küçük bir porsiyon daha takviye edebilirsiniz.
■ Tencereleri masada kolay erişilebilen bir yere koyarak, çocuğunuzun canının istediği kadar yemek almasını sağlayın. Sofrada yemek çeşitliliği varsa, çocuğunuz her çeşitten azar azar alabilir; en çok sevdiği yiyecekleri tabağına daha fazla koyabilir -diğer çeşitlerden az da olsa tattığı takdirde, az yemenin büyük bir sorun oluşturmayacağını düşünüyoruz.
■ Çocuğunuz uzun süredir sürekli aynı yemeği tercih ediyorsa, üstüne gitmeyin. Acıktığında sürekli aynı yiyeceği yemek isteyen bir çocuk kendisini suçlu hissetmemelidir. Çocuğunuzdan sırf sizi memnun etmek için yemek yemesini istemeyin. Bu şekilde yapacağınız duygu sömürüleri, çocuğunuzun kendine olan saygısını ve güvenini alır götürür.
■ Çocuğunuz et yemekten hiç hoşlanmıyorsa, bir diş hekimi ile görüşmeniz gerekebilir. Çocuklar eti ısırmakta ve çiğnemekte güçlük çektiklerinden et ürünlerini ağzılarına bile koymak istemeyebilir. Benim küçük oğlum diş teli takana kadar et yemekten nefret ederdi. Diş sorunu çözüldüğünde, eti severek yemeye başladı.
■ Çocuğunuz sofrada ne yiyorsa, siz de aynısını yiyin. Çocukların ve ebeveynlerinin yediği yiyecekler arasında hiçbir fark olmamalıdır. Sağlıklı ve kaliteli yiyecekler ailenin tüm üyeleri için geçerli yiyeceklerdir. Çocuklar ailelerinin yedikleri yiyecekleri yemek isterler ve bundan zevk duyarlar. Sizler anne ve baba olarak sofradaki tüm çeşitlerden yemeye gayret ederseniz, aynısını çocuklarınız da yapacaktır.
Yemek seçen ebeveynlerin çocukları da yemek seçer. Bu nedenle normalde yemediğiniz yiyecekleri de beslenme planınıza eklemeye çalışın. Sofradaki çeşitliliğe ne kadar bağlı kalırsanız, çocuklarınız da sizi örnek alacaktır. Sofranıza her zaman sevdiğiniz yiyecekleri koymayın. Farklı yiyecekleri ve farklı yemek tariflerini deneyin. Bu şekilde farklı maceralara atılmış ve hedeflediğiniz çeşitliliği sağlamış olursunuz. Çocuğunuz büyüklerinin çeşit çeşit gıdalarla beslendiğini görünce, kendisi de farklı gıdalarla beslenmeyi isteyecektir.
Çocuğunuzla birlikte sofraya oturun. Çocuğunuz sizinle aynı şeyler yediğini görürse, kendisini daha rahat hissedecektir. Çocuklar da, herkes gibi, kendilerine yemek esnasında eşlik edilmesinden hoşlanırlar. Çocuğunuzu önceden yedirip sofraya eşinizle baş başa oturursanız, çocuğunuz tek başına yediği yemekten hiçbir zevk almayacaktır. Çocuklar anne ve baba baskısı altında olmadan yemek yemeyi severler: Sofranızda konuşulan tek konu çocuğunuzun yemeğini bitirmemesi ise, çocuğunuz bu koşullar altında yemek yemek istemeyecektir. Özellikle de anne ya da baba geç saatlere kadar çalışıyor ise, çocuklarla birlikte her akşam aynı saatte sofraya oturmak oldukça güçleşir. Eğer çalışan bir anne iseniz, bakıcıya çocuğunuzla birlikte sofraya oturup yemek yemesi gerektiğini söyleyin. Eve geç gelen eşinizle birlikte yemek yemek için bekliyorsanız ve çocuğunuzun karnını önceden doyurmak istiyorsanız, mutlaka çocuğunuzla sofraya oturun ve küçük bir lokma bile olsa bir şeyler atıştırın. Örneğin eşinizle yiyeceğiniz ana yemek öncesinde, çocuğunuza eşlik ederken küçük bir kâse çorba ya da küçük bir porsiyon salataya “hayır” demeyin. Akşam erken saatlerde yemek yemek, sindirim açısından önemlidir. Yemekten birkaç saat önce, çocuğunuza açık bir çay bardağı çay ve taze meyve ya da küçük bir tost verebilirsiniz. Yemek öncesinde ara öğün porsiyonunu ne kadar küçük tutarsanız, çocuğunuzun ana öğün ‘ yemeğini yeme olasılığı da o kadar artacaktır.
■ Yapılan çalışmalara göre, yemek seçen birçok çocukta çinko eksikliği görülmüştür. Çocuğunuz yemek seçiyorsa, günlük çinko alımını artırın ve bir eczacıya danışarak çinko içeren vitamin hapı kullanın.