Yaşlılık Hastalıkları, Geriatrik Psikiyatri
Tıbbın gelişmesi ve yaşam koşullarının kolaylaşması sonucunda yaşama süresi uzamakta ve beraberinde çeşitli sorunlar da getirmektedir. Bu sorunların psikiatrideki önemi, beyin ve beyin damarlarındaki bozuklukların ve buna bağlı akıl hastalıklarının 60 yaşından sonra daha cok görülmesidir. Dolayısıyla bunamalar, depresyonlar, nörotik reaksiyonlarla daha cok karşılaşılmaktadır. Yaşlılık demansları (kronik beyin sendromu) genellikle ilerleyicidir. İlk belirti genellikle yakın geçmişe ait olayların unutulması ve zihin çalışmasının azalması şeklinde başlar. Daha sonra konuşması anlaşılmaz duruma gelen yaşlı kimse, en basit işleri yapamaz olur. Tam bir oryantasyon bozukluğu meydana gelir. Apati veya hafif öfori görülebilir. Halüsinasyonlar bir derecede biline bulutlanmasına ya da görme bozukluğuna işaret eder. Yaşama süresi kesin değişimlerin başlangıcından sonra yaklaşık 5 yıldır. Ölüm nedeni genellikle miyokard yetmezliği ve aynı zamanda mevcut enfeksiyon ya da beslenme yetersizliği (inonisyon) dir. Bunlardan bir kısmı huzurevlerinde, diğerleri evlerinde yaşarlar. Bunama nedeni çoğunlukla damar sertleşmesidir. Akut konfüzyon yani bilinç kaybı sık sık görülür. Demansın erken safhalarında yahut bir krizden sonra emosyonel bozukluklara sık rastlanır. Organik hastalığın tersine bunların tedavisi mümkündür. Depresyon, dietle ilgili yetersizliklere, vitamin eksikliği yahut elektrolit bozukluğuna yol açabilir. Beslenme yetersizliği, ise zayıflık, adinami ve organik hastalıklara neden olabilir. Bazı ilaçların çok kere yaşlı kimselerde istenmeyen yan etkileri de önemlidir. Nöroleptik denen ilaçlar, tansiyon düşüklüğüne, idrar tutukluğuna veya akut glokomaya sebep olabilirler. Bazı tansiyon ilaçları (Metildopa) depresyona, müshil veya idrar söktürücü ilaçlar potasyum yetersizliğine ve buna bağlı genel güçsüzlüğe yol açabilir. Barbitüratlar, bromürler, antidiyabetik ilaçlar konfüzyon durumlarına neden olabilirler. Depressif yahut akıl dengeleri bozulmuş yaşlı kimseler doktora pek gitmezler. Akrabaları ise onlara hasta değil, yaşlı gözüyle baktıklarından durumları ileri bir safhaya varıncaya kadar hekime götürmezler. Yaşlıların toplum içinde yararlı olmaları isteniyorsa, sosyal ihtiyaçlarının sağlanması kadar, genel tıbbi bakımlarına da önem verilmelidir. Bu yardım gündüz bakımı, kısa süreli klinik bakım veya iki ayda bir klinik bakım şeklinde olabilir. Yatalak olanlar, idrarlarını tutamayanlar bir sağlık kurumuna alınmalıdır. Şiddetli emosyon yahut davranış bozuklukları gösteren hastaların ise bir nkıl hastanesinde tedavi edilmeleri gerekir.