Uykusuzluk
Kişiyi rahatsız eden uykusuzluk sorunlarının tedavisinde uykusuzluk tipinin belirlenmesi önemlidir.
Tıpta uykusuzluk denince az uyuma, hiç uyumama ya da kötü ve dinlendirici olmayan uyku gibi uyuma bozuklukları anlaşılır.
Uyku insanların ruhsal ve bedensel sağlığı için zorunludur. Uyku gereksinimi yaş, alışkanlıklar, iklim koşulları ve kişisel özellikler gibi birçok nedene bağlı olarak değişir. Bazı insanlar gündüz saatlerinde uyuyamazken derin, ama kısa bir öğle uykusuna gereksinim duyanlar da vardır.
Uykusuz bir gecenin sonunda insan kendini yorgun ve dinlenmemiş hisseder. Ama bu durum birkaç saat içinde düzelir. Uykusuzluğun sürmesi durumunda baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, çarpıntı, iştahsızlık, sindirim zorlukları gibi rahatsızlıklar ortaya çıkar. Ayrıca ruhsal çöküntü, bunaltı ve huzursuzluk görülür.
Tam uykusuzluk, yani hiç uyuyamama çok ender görülen bir durumdur. Gereksinim duyulduğu kadar uyuyamama sıkıntısı ise en sık karşılaşılan uykusuzluk sorunudur. Bu kişiler genellikle az uyumanın yanı sıra dinlendirici olmayan bir uykudan yakınırlar.
Oluşum evresine göre üç tip uykusuzluk ayırt edilebilir. Bunların en sık görüleni başlangıç uykusuzluğu, yani “uykuya dalma zorluğu”dur. Bu kişilerin zihinsel etkinliği yatağa yatınca azalacağına artar. Geçen günün olayları ve sorunları sürekli zihni uğraştırır. Uykusuzluğun birkaç gün sürdüğü durumlarda, bunaltı başgösterebilir. Bazen kişi hemen uykuya dalar, ama bir-iki saat sonra uyanarak uzun süre uyumakta zorluk çekebilir.
Bazı kişilerin uykusu gece boyunca sık sık kesintiye uğrar ve derinleşmez. Bu ikinci tip uykusuzluğa kesintili uykusuzluk denir. Bu kişiler hekime, gözlerini gece boyunca hiç kırpmadıklarını, haftalar ya da aylardır hiç uyumadıklarını söyleyebilirler. Çünkü uyuma düzenleri altüst olmuştur ve yalnızca uyanık geçirdikleri süreleri hatırlarlar. Uykuları kesintili, yüzeysel ve dinlendirici olmaktan uzaktır.
Bazen uyanma sayısı az, ama uyanık kalma süresi uzundur. Yeniden uyumakta güçlük çekilse bile normal bir uykuya dalınır.
Yukarıda belirtilen durumların dışında erken uyuyup erken uyanılan üçüncü bir uykusuzluk tipi vardır. Bu tip sabah uykusuzluğu olarak tanınır. Bu kişiler sabah erken saatlerde uyandıktan sonra bir daha uyuyamazlar. Bazılarında uykusuzluk, yalnızca sabahları çok erken uyanma biçiminde ortaya çıkarken buna uykuya dalma zorluğu ve hafif, kesintili uyku da eşlik edebilir.
Etkili bir tedavi için uykusuzluk tipinin kesin biçimde belirlenmesi gerekir. Her uykusuzluk ilaçla tedavi edilemez. Bronş astımı gibi bazı hastalıklara bağlı uykusuzluklarda ise uyku ilaçlarının kullanılması tehlikelidir.
Aynca bazı kişilerin uykusu dinlendirici olmakla birlikte normalden daha kısa sürer. Uyuma süresi genellikle beş saatin altında kalır. Bu durumda ruh ve sinir hastalıkları ile uykusuzluk arasında ayrımın belirlenmesi çok önemlidir. Kısa süreli uykunun fizyolojik kökenli olduğu kesin biçimde saptandıktan sonra, bu kişilere bir sağlık sorunlarının bulunmadığı, uyku ilacı kullanmanın yanlış olacağı ve zarar verebileceği belirtilmelidir.
Her üç kişiden biri uykusuzdur
Son istatistiklere göre, erişkin nüfusun üçte birinde uykusuzluk sorunu vardır. Bunların yüzde 50’si ağır olgulardır. Hastalar genellikle hekime danışmadan uyku ilacı alma eğilimindedirler. Yaşlılıkta uykusuzluk sorunları artmakta, uyku ilacı tüketimi özellikle bu yaş grubunda yükselmektedir.