Prostat İçin Kırklı Yaşlarda Kontrollere Başlayın
Prostatın iyi huylu büyümesi kansere dönüşmüyor ama ortak yakınmaları nedeniyle kanserle karıştırılabiliyor. Ancak fizik muayene ve PSA adı verilen basit bir kan testiyle bu ayırımı gerçekleştirmek çoğu zaman mümkün. Uzmanlar, 40’lı yaşlardan itibaren erkeklere yılda bir kez ürolog muayenesi ve Psa testi yaptırmalarını öneriyor.
İyi huylu prostat büyümesinin teşhisinde hangi tetkikler isteniyor?
Prof. Dr. Oktay Demirkesen: Alt idrar yolları yakınmaları bulunan ve iyi huylu prostat büyümesi saptanan hastalarda yapılması gereken tetkikleri tanı anında ilk istenenler, gerekli görüldüğünde veya bazı özel koşullarda istenenler olarak sınıflandırmak mümkün. Öykü alınması, yakınmaların skorlama ile değerlendirilmesi, fizik muayene, tam idrar tetkiki, kanda PSA ve kreatinin değerinin ölçümü, işeme günlüğü, idrar akım hızı ve işeme sonrası geride kalan miktarın belirlenmesi tanı anında ilk istenmesi önerilen tetkiklerdir. Tam idrar tetkiki, idrar yolu enfeksiyonları ve idrarda kanamanın olup olmadığının tespiti için önemlidir. PSA prostat kanserini dışlamak için gereklidir.
PSA ne kadar yüksekse kanser olasılığı o derece artar, bu nedenle yüksek PSA değeri olanlarda prostat kanseri mutlaka dışlanmalıdır. Ancak PSA yüksekliğine yol açabilecek prostat kanseri dışında başka durumlar da vardır. Prostat enfeksiyonu, yakın zamanda yapılmış prostat biyopsisi gibi girişimler ve ileri derece büyümüş iyi huylu prostat dokusunun varlığı da PSA yüksekliğinin nedeni olabilir. Kreatinin değerinin tespiti böbrek fonksiyonlarını kabaca değerlendirmek için gereklidir, işeme günlüğü ise hastanın belli bir süre boyunca (örneğin l gün veya uzun) idrar sıklığını, her seferde çıkan idrar miktarını gece ve gündüz kaydetmesidir. Alt idrar yolları yakınmalarının daha iyi değerlendirilmesi ve sebebine yönelik önemli ipuçları vermesi açısından çok değerli bir tetkiktir. Ucuz, kolay uygulanabilir ve hastaya istenmeyen hiçbir etkisinin bulunmaması da önemli avantajlarıdır.
İdrar Akışı Hız Testi Nedir?
Prof. Dr. Oktay Demirkesen: Bu tetkik isminden de anlaşıldığı üzere, idrar akış hızının bir cihaz aracılığıyla ölçülmesidir. Bunun için hastanın cihaza bağlantısı olan bir kaba işemesi yeterli olur. Basit ve kolay uygulanabilir bir testtir. İdeal olarak farklı zamanlarda 2 kez yapılmalı ve işeme miktarı 150 mililitre üstünde olmalıdır. Bu tetkikle saptanan tepe idrar akım hızı normal değeri erkekler için 20 ml/sn ve üstü olarak kabul edilir. Belli bir yaş aralığındaki erkek hastalar için tepe idrar akım hızının 10 ml/sn altında olması, büyük olasılıkla prostat büyümesine bağlı mesane çıkım tıkanıklığını düşündürür.
Ultrason Nasıl Yapılır?
Prof. Dr. Oktay Demirkesen: Ultrason gerekli görüldüğünde veya bazı özel koşullarda istenen tetkikler arasındadır, îki şekilde yapılabilir. Birincisi karından yapılan ve çoğunlukla böbrekler ile mesaneyi değerlendirmeyi amaçlayan suprapubik ultrasondur. İdrarda kanama, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu, böbrek yetmezliği bulguları, geçmişinde idrar yollarında taş hastalığı, tümörü veya idrar yolları cerrahisi öyküsü bulunanlarda mutlaka yapılmalıdır. İkincisi ise makattan yapılan ve transrektal ultrason olarak adlandırılan bir yöntemdir. Prostat biyopsisi ve prostat hacim ölçümünün gerekli olduğu durumlar haricinde iyi huylu prostat büyümesi düşünülen hastalarda kullanılmaz.
Semptom Skor Sorgulaması Nedir?
Prof. Dr. Oktay Demirkesen: Yakınmaların değerlendirilmesi için çoğunlukla hastanın kendi başına doldurması gereken uluslararası prostat yakınma skorlaması (I-PSS) kullanılır. Bu formda 3’ü depolama (sıklık, sıkışma, gece idrara kalkma), 3’ü boşaltım (kesintili idrar etme, zayıf idrar akımı, ıkınma), 11 ise işeme sonrası alt idrar yolları yakınmalarını araştıran 7 soru bulunur. Her sorunun cevabı O ile 5 arasında skorlanır, dolayısıyla toplam skor O ile 35 arasında değişir. Hastanın skoru 0-7 ise hafif, 7-19 ise orta, 20-35 ise şiddetli yakınmaları olduğu kabul edilir. Bu formda ayrıca hastanın bu yakınmalarının devamı halinde kendini nasıl hissedeceğiyle ilişkili ek bir hayat kalitesi değerlendirme sorusu da bulunur.
İşeme Sonrası Geride Kalan Miktarın Belirlenmesi Ne İşe Yarar?
Prof. Dr. Oktay Demirkesen: İşeme sonrası mesanede normal koşullarda hiç idrar kalmamalıdır. Bu miktarın artması, prostat büyümesine bağlı tıkanıklığın ayırıcı tanısında çok önemli olan mesane işlev bozukluğunun göstergesi olabilir. Bu nedenle, özellikle cerrahi tedavi düşünülen ve işeme sonrası geride kalan idrar miktarının 200 ml’nin üstünde olduğu hastalarda, ileri değerlendirme yapılmalıdır.