Kaplıcalarda Tedavi Programı
Kaynarcalar mineral içeriği zengin sıcak madensularının yeryüzüne çıktığı kaynaklardır. Bu suların bileşimi birbirlerine çok yakın kaynaklarda bile bazen tedavi etkisini değiştirecek ölçüde çeşitlilik gösterebilir. Kaplıcalar madensularından yararlanma amacıyla kaynarcaların çevresinde kurulan tesislerdir. Genellikle banyo yaparak yararlanılan bu tesislerde içme kürleri de uygulanabilir. Hekim denetiminde fizik tedavi yapılan, hidroterapi aygıtlarıyla donatılmış kaplıcalar hastalara çok daha yararlı olmaktadır.
Hekim önerisiyle başlatılması gereken kaplıca tedavisi belirli bir program içinde yürütülmelidir. Hastanın genel durumunun incelenmesi büyük önem taşır. Tedaviyi aksatacak sorunların da ortadan kaldırılması gerekir. Örneğin hastanın süren bir diş sorunu kaplıca tedavisinden tam anlamıyla yararlanılamamasına yol açabilir.
Uzmanlar tedavinin üç hafta boyunca kaplıcadan en az 18 gün yararlanacak biçimde sürdürülmesini önermektedirler. Kadınlarda bu dönem âdet görme arasına denk düşecek biçimde seçilmelidir. Uygulamalar üç haftalık sürenin hastayı en az yorarak tedaviden en olumlu sonuçların alınmasını sağlayabildiğini göstermektedir.
Tedavinin yineleme sıklığı da tartışma konusudur. Ama uzmanların çoğu üç yılla sınırlı kalmayıp tedaviye uzun bir süre devam etmekten yanadır. Ayrıca kaplıca değiştirmekle de daha yararlı sonuçlar elde edilebilir.
Kaplıcada kalındığı süre boyunca hekim gözetiminin olması büyük yarar sağlar. Bunun gerçekleşmediği durumlarda hastanın ortaya çıkabilecek belirtileri dikkatle izleyerek beklenmeyen bir durum karşısında hemen tedaviyi kesmesi ve hekime başvurması yararlı olur. Ama kaplıcada geçen ilk haftanın sonunda hastalarda tedaviye bir çeşit tepki biçiminde ortaya çıkan belirtilere oldukça sık rastlanır. Bu belirtiler örneğin romatizmal hastalığın gidişi sırasında eklem ağrılarının yeniden başlaması ya da artması gibi iyileştirilmesi amaçlanan hastalığın alevlenmesiyle sınırlı kalmayabilir.
Bazen baş ağrısı, kas ve kemik ağrıları, ruhsal ve bedensel güçsüzlük, uykusuzluk ve bunaltı gibi çok çeşitli belirtiler ortaya çıkar. Bu olumsuz etkiler çoğu zaman hastanın yorucu tedavi programına uyum sağlayamadığını gösterir. Ama programın yeniden düzenlenmesiyle sorunlar kısa sürede giderilerek etkili bir tedavi sağlanır.