tedavisi, belirtileri, Hakkında Bilgi, Nedir

Kaplıca Tedavisinde Yöntemler

Kaplıca tedavisinde uygulanan birçok yöntem vardır. Bazı kaplıcalarda bu yöntemlerin çoğunu bir arada denemek olanaklıdır. Bazı kaplıcalarda ise ça­mur banyosu ya da buharda kalma gibi belirli bir yöntem öne çıkar. Kurulan tesisler kaynarcalardan çok yönlü ya­rarlanmayı sağlayacak biçimde düzen­lenmiş olabilir.

Kineziterapi (hareket tedavisi), ergoterapi (vücudu fiziksel bir uğraşıya yönelterek tedavi; meşguli­yet tedavisi) ve beslenmenin düzenlen­mesi de kaplıca tedavisine yardımcı olabilir. Hekim hastanın durumuna gö­re kaplıca tedavisinin biçimine ve kul­lanılacak tedavi yöntemlerine karar ve­rerek hastaya yol gösterecektir.

• Belirli sürelerle banyo yapma kaplı­calarda en çok kullanılan tedavi yönte­midir. Havuza girerek yapılan banyola­rın süresi hemen hiçbir zaman yarım saati geçmemelidir. Kaplıcalarda özel ve genel kullanıma açık havuzlar bulu­nabilir.

• Kaplıca suyu duş ya da basınçlı püs­kürtme biçiminde vücuda uygulanabi­lir. Basınçlı püskürtme yaygın olabile­ceği gibi vücudun belirli bölümlerine de yöneltilebilir.

Birçok kaplıca merkezinde madensuları içilebilecek niteliktedir. Dolayısıy­la tedaviye bu suların içilmesi de ekle­nebilir.

• Sıcaklığı yüksek kaynarcalar buhar tedavisini olanaklı kılar. Bu tedavi madensularının özel olarak ısıtılmasıyla da sağlanabilir. Buhar ağrılı bölgelere yö­neltilerek kullanılabilir. Ayrıca çıkan gazların solunması da tedavi edici ola­bilir.

• Çamur banyosu bazı kaplıca merkez­lerinde tedavinin temelini oluşturur. Bu banyo, kısmen ya da baş dışarda kala­cak biçimde bütünüyle çamura gömüle­rek uygulanabilir. Ayrıca çamur belirli bölgelere ya da vücudun bütününe de­ğişik kalınlıkta örtülerek kullanılabilir.

• Kineziterapi. En iyi sonuçlar kaplıca yerinde uzman fizik tedavicilerin göze­timinde yapılacak uygulamalarla elde edilebilir. Bu tedavi yönteminden su içinde de yararlanılabilir.

Havuza giren hastanın Arkhimedes (Arşimed) ilkesi­ne göre vücut ağırlığı azalır. Suda bulu­nan kol ya da bacakların ağırlığındaki azalma kaldırma kuvveti sayesinde su dışındaki ağırlığın yüzde 10’una kadar düşebilir. Böylece birçok hareketin ya­pılması büyük ölçüde kolaylaşırken, su dışında yapılamayacak bazı hareketler su içinde yapılabilir. Bu durum her şey­den önce hastaya psikolojik bir yarar sağlar. Suyun kaldırma kuvveti yoğun­lukla doğru orantılıdır.

Kaplıca suları da yüksek mineral içerikleri nedeniyle yoğunluğu yüksek sulardır.

– Suyun sıcaklığı ve radyoaktivitesi kas gerginliğini azaltıcı, ağrı giderici ve sa­kinleştirici bir etki yapar.

– Suda yapılan hareketler bozulan deri ve kas duyarlılığının yeniden kazanıl­masına da yardımcı olabilir. Suda kine­ziterapi, kuşkusuz sürekli bir gözetimi gerektirir. Yaşlılarda, deri hastalıkları ve kalp dolaşım yetmezliği olanlarda is­tenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu yöntemi uygulayan merkezlerde hasta­ya yardımcı aletler ve uzman personel bulunmalıdır.

Kaplıcada kalınan süre boyunca normal yaşama ortamından uzaklaşan hastaların yeni beslenme alışkanlıkları edinmesi de kolaylaşır. Bu nedenle has­talığın gerektirdiği beslenme düzenine daha kolay uyum gösterilebilmektedir.

Sonuç olarak kaplıcalar dolaylı ve do­laysız etkileriyle hastalar üzerinde olumlu etkiler yapabilmektedir. Ama hasta ile ilişkinin kesilmemesi ve hasta­nın durumunun sürekli denetim altında tutulması büyük nem taşır.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Güncel Konular