Hücrenin Virüslere Karşı Oluşturduğu Antikor
Bir virüs hastalığına yakalanmış organizmanın o virüse karşı direnç sağlamak ve enfeksiyonu yok etmek için hücrede oluşturduğu bir çeşit antikora interferon adı verilir. İlk defa 1930 yıllarında iki ayrı virüsle aşılanan maymunların hastalıklara değişik biçimde bağışıklık meydana getirdiği görülmüştü. 1957 yılında, Isaacs ve Lindenmann ultraviyole ışınıyla etkisiz hale getirilmiş grip virüsü ile bulaştırdıkları tavuk embriyosundan antiviral etki gösteren bir çeşit protein elde etmeyi başarmışlar ve adına interferon demişlerdir. Daha sonraki araştırmalarla virüslerle infekte edilmiş birçok hayvanların kanlarından ve organlarından interferon elde edilebileceği gösterilmiştir. Beden sıvılarında enfeksiyonlara karşı bunun gibi daha birçok doğal bağışıklık faktörleri bulunmaktadır. Bunlar arasında lizozim, kompleman ve propardin adı verilen globulinleri saıyabiliriz. Deneylerin ortaya koyduğu en önemli bulgulardan biri de interferonun tavukta görülen ve etkeninin bir virüs olduğu bilinen Rous sarkomunun yani bir çeşit’kanserin gelişmesini durdurmasıdır.
Son zamanlarda yalnız canlı veya ölü virüslerin değil, polyinasinic acid – polycytid-lylic acid gibi sentetik maddelerin, çift sarılmış ribo nukleik asit gibi nukleik asitlerin de organizmada interferon yapımını kamçıladığı gösterilmiştir. İnterferon virüslere doğrudan etki yapmamakta, ancak içinde bulunduğu hücreyle birlikte çalışarak virüsün bölünmesini ve çoğalmasını engellemektedir.