Çocuklarda Spor ve Oyun
Spor çocukların farkına varmadan, oyunun bir parçası olarak yaptıkları bir etkinliktir. Oyun çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişimi açısından büyük önem taşır.
Sporu bir eğlence, yani olağan yaşamın uyulması gereken kurallarından uzaklaşma biçiminde nitelendiren tanım özellikle çocuklar için doğrudur. Çocukların yapmaları gereken şeyler çok az olduğundan eğlenceye, yani spora ayırabilecekleri zaman daha fazladır.
Ama çocuklara daha dikkatli bir biçimde yaklaşılırsa yetişkinlerin eğlence ya da dinlence olarak gördükleri şeyin çocuk için fiziksel ve zihinsel bir gereksinim olduğu görülür. Oyun çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişimi için de çok önemlidir.
Çocuklar, en azından 1-2 yaşındakiler için, yalnızca spor amacıyla yapılan herhangi bir etkinlik yoktur. Çocuklarda spor olarak nitelendirilebilecek hareketler kendini ve çevresindeki dünyayı tanımaya yöneliktir.
OYUN VE SPOR
Çocuğun ilk gerçek sporu oyunla başlar. Oyun çocukların doğuştan sahip oldukları bazı fiziksel ve zihinsel niteliklerinin ortaya çıkmasını ve gelişmesini sağlar.
Çocuğun gelişme ve olgunlaşmasını sağlayacak bütün hareket ve davranışların hızlandırılması ya da geliştirilmesi için eğitim vazgeçilmez bir öğedir. Çocuğun kendiliğinden değil de, çevreden etkilenerek edindiği davranışlar “oyun” olarak ele alınabilir, hatta sporu eğlenceyle özdeşleştiren tanım uyarınca bunlar v’spor” olarak nitelendirilebilir. Bu tanımdan yola çıkacak olursak yeni doğmuş bir bebeğin bile spor yaptığını söyleyebiliriz. Anne ve babasının özendirmesi scnucu hareket etmeye, başını çevirmeye, yatağından kalkmaya, ellerini yere dayamaya ya da emeklemeye çalışmasına spor diyebiliriz.
Oyun kendiliğinden ya da sonradan edinilmiş davranışlardan oluşur. Çocuğun bütün önemli duygusal ve topluma sal yetenekleri oyun sayesinde gelişiri Çocuk oyun sayesinde reflekslerini, zihinsel becerilerim ve çevresiyle olan ilişkilerini geliştirir. Ama oyun bir zorlama sonucu ortaya çıkmamalı, çocuğun kendi hayal gücünden doğmahdır. Anne ve babalar çocuklarını hayal güçlerini geliştirmeleri için özendirebilir ve böylece onları belirli bir oyuna yönlendirebilirler. Ama bunları yaparken belirli bir amaca yönelir ve bunu çocuğa dayatırlarsa bu oyun olmaktan çıkar, çocuk için bir görev, bir iş haline gelir.
Bozuk duruş ya da gerçek fiziksel bozuklukların görüldüğü daha büyük çocuklarda sporun gerekliliği kaçınılmazdır. Kas ve iskelet sistemi gelişimindeki dengesizlikten kaynaklanan bu bozuklukların şehir yaşamıyla birlikte daha sık karşımıza çıktığı gözlenmiştir.
Belirli bir yaşa geldiğinde çocukta bozuk duruş ve hareketler ortaya çıkabilir. Eğer düzeltilmezse bu bozukluklar ilerleyerek sonunda biçim bozukluklarına yol açabilir. Bu davranışların önüne geçmek tedaviden daha kolaydır. Bunun için çevre ve yaşam biçiminden ileri gelen eksikliklerin giderilmesi yeterlidir. Tedavinin yapılması için ise bozukluğa yol açan etkenlerin ortadan kaldırılmasının yanı sıra düzeltici egzersizler ve hatta bazen ortopedik cihazlar gerekir. Daha ileri evrelerde ameliyat kaçınılmaz olur. Spor, duruş bozukluklarını düzeltmek için yapılıyorsa, bir süre sonra eğlenceli bir etkinlik olmaktan çıkıp, sıkıcı bir görev haline gelebilir. Bu durum Özellikle eğitmenin sporun eğlence yönünü unutup tedaviyi asıl amaç haline getirmesi sonucu ortaya çıkar.
Spor, aynı zamanda, gelecekte atletizmle uğraşacak olanlar için bir hazırlık egzersizi anlamını taşıyabilir. Her çocuk atlet olabilecek yeteneğe ve güce sahiptir. Ama eğitmenlerin amacı çocuğu doğrudan bir atlet olarak yetiştirmek olmamalıdır. Bir atlet yetiştirmek arzusuna kapıldığımızda yapacağımız ilk iş kendimizi frenlemek ve çocuğa bu isteğimizi belli etmemektir. Ona bu konuda baskıcı bir tutumla yaklaşılırsa, çocukta bunalımlar ve öfke patlamaları doğabilir.
Günümüzde en yaygın tutumlardan iîiri çocuğu küçük yaşlardan başlayarak oyun konusunda serbest bırakmaktır. 3öylece çocuğun kendi kendine yaptığı bazı sportif hareketler, doğuştan sahip olduğu bazı fiziksel ve zihinsel niteliklerin ortaya çıkmasına yardımcı olur.
Bunların başlıcalan, çocuğun gelecekteki yaşamında da büyük önem taşıyacak olan beceri, hız, güç ve dayanıklılıktır.
Çocuğun fiziksel nitelikleri yaşadığı ortamdan, özellikle de aile ve okul yaşamından etkilenir. Çocuk, spor ve oyunlarla bu fiziksel niteliklerini geliştirebileceği bir ortamda bulunuyorsa, zihinsel açıdan da gelişecektir. Çünkü çocukta fiziksel ve zihinsel gelişme birbirine çok bağlı kavramlardır.
Çocuk oyun ve spor bakımından yaşma uygun bir biçimde yönlendirilirse fiziksel ve zihinsel açıdan sağlıklı bir gelişme gösterecektir. Ama çocuğu belirli bir fiziksel etkinliğe yönlendirirken onu bu konuda uzman yapma amacı taşımamak gerekir. Böyle bir tutum kesinlikle yanlış ve sağlıksızdır.
Çocuk büyüdükçe yeteneklerini geliştirir ve yeni zevkler edinir. Kendi seçimi ve içinden geldiği gibi yaparsa fiziksel etkinlikler onun için bir zevk ve ilerdeki spor çalışmaları için eğlenceli bir basamak olacaktır.
SPOR VE GÜDÜLENlMLER
Spor ve hırs birbirinden ayrılmaz iki unsurdur. Gerçekte spor, çocuğun zamana, çevresindekilere ve kendisine karşı yaptiğı bir yarıştır Çocuktaki yarış isteği ve hırs artırılabilir ya da yatıştınlabüir. Rakiplerine karşı saygılı ve dürüst davrandığı sürece hırs, zayıf çocuklara güç verir, destek olur. Bu tür karşılaşmalarda çocuğun rakipleriyle arasındaki yaş farkının belli bir dengede tutulmasına Özen gösterilmelidir.
Elbette ki, zafer çok önemlidir. Çünkü zafer yorgunlukların ödülü ve üstünlüğün tanımıdır. Bununla birlikte büyük bir çabanın ardından kaybedilebileceğini öğrenmek de çok önemlidir.
Spor yalnızca bir yarışma olarak ele alınırsa ve kazanmaya çok büyük önem verilirse bu, kaybeden taraf için çok olumsuz etkiler doğurabilir. Bu nedenle çocuğa bir spor karşılaşmasında kaybedilebileceğini de öğretmek gerekir.
Çocuk için önemli bir başka kavram da rekabeti Öğrenmesidir. Bir çocuk bir dizi yenilgiye uğrarsa rekabet etmeyi öğrenmek yerine, daha büyük bir yenilgiye uğramamak İçin rekabetten çekilmeyi öğrenir. Özellikle takım oyunlarında karşılaşan iki takımın oyuncuları sürekli değiştirilmelidir. Böylece bir kişi sürekli kazanan tarafta olamaz ve kaybetmeyi de Öğrenir. Böylelikle yarışma ruhu kazandırılabilir ve oyun daha ilginç bir hale gelir.