Çocuğunuz için en uygun uyku ortamını nasıl yaratabilirsiniz?
Çocuk odasının huzurlu olması, rahat ve huzurlu uyuyabümesi için en önemli etkendir. Sakin ve rahat bir oda, huzurlu bir uykunun vazgeçilmez bir koşuludur. Yetişkinler gibi, çocukların da dış etkenler tarafından rahatsız edilmediği sakin bir odada uyuması gerekmektedir. Çocuk odasında darmadağınık duran oyuncaklar, açık bir televizyon ve ortalığa saçılıp kalmış atariler uyku sürecini güçleştirecektir. Bu nedenle çocuk odasının tertemiz ve düzenli olması oldukça önemlidir.
Çocuk odasının haricinde oyun odanız yoksa, çocuğunuzun gün boyunca odasında oynadığı oyuncakları yatma vakti gelmeden önce göz önünden kaldırın. Bu şekilde oyuncakların uyku öncesinde çocuğunuzun dikkatini çekmesini engellemiş olursunuz. Birçok çocuk yataklarının içine oyuncaklarını taşımayı sever. Çocuğunuzun yatağına oyuncak getirmesine izin vermeyin. Bazı çocuklar uyurken en sevdiği battaniyeye ya da en sevdiği bebeğe sarılmak ister. En sevdiği battaniyeyi ya da bebeği uyku ile bağdaştıran bebeğin uyuması kolaylaşır. Çocuğunuzun dikkatini çekecek ve uykuya dalmasını zorlaştıracak oyuncaklar dışındaki battaniyeye ya da oyuncağa izin vermenizde çok da büyük bir sakınca yoktur.
Çocuk odasını adeta bir cennete çevirin. Parlak kırmızı-beyaz-ve mavi renklerinden oluşan bir çocuk odası güzel görünse bile bu renkler çocuğunuzun dikkatini dağıtarak uyumasını güçleştirebilir. Bu nedenle çocuğunuzun dikkatini dağıtmayacak olan renkleri yani açık yeşil, açık mavi ve krem renklerini tercih edebilirsiniz.
Birçok çocuk, odasında teyp ya da CD-çalar bulundurmayı sever. Çocuğunuz uyurken odasında hafif müzik çalmanız faydalı olabilir. Müziğin çocuklar üzerinde olumlu etkisi vardır; yapılan bazı çalışmalara göre, müzik çocukların sinir sistemlerinin gelişmesini sağlar. Gürültülü ve çok hareketli bir müziğin ya da kasetten dinlenen korkunç bir hikâyenin çocuğunuzun uyku düzenini olumsuz etkileyeceğini bilmeniz gerekmektedir. Bu nedenle çocuğunuzun uyurken dinlediği müzik ve hikâyelerin kendisi için uygun olmasına dikkat edin.
Çocukların uykuya dalmasını sağlayan bazı durağan sesler de vardır. Örneğin kuş sesleri, su sesi, dalga sesleri çocukların daha rahat uyumasını sağlayabilir.
Bazı çocuklar karanlıkta uyumaktan korkarlar çünkü karanlıkta kendilerini yalnız ve çaresiz hissederler. Bu gibi durumlarda gece lambası kullanmanız faydalı olacaktır. Ancak bazı araştırmalara göre, gece lambası çocuklarda “miyop” rahatsızlığına neden olmaktadır. Amerikalı bilim adamları, odalarında sürekli gece lambası yanan iki yaşın altındaki çocukların, gece lambası ile uyumayan yaşıtlarından iki kat daha fazla miyop riski taşıdığını tespit etmiştir. Miyop bir göz kusurudur ve çocuğunuzun uzaktaki cisimleri rahatça görmesine engel olur. İleride körlüğe bile neden olabilir. Miyop göz bebeğinin büyümesi ile ortaya çıkmaktadır; bilim adamları gece lambasının uyuyan çocukların göz bebeklerini bile büyüttüğünü gözlemlemiştir.
Gece lambanızı ancak çocuğunuz uykuya daldıktan sonra kapatabilirsiniz, ama çocuğunuzun gece yarısı uyandığında karanlıkta tekrar uykuya dalması güçleşecektir. Bazı aileler, açma ve kapama düğmesi uyanma sıklığına göre devreye giren gece lambalarını kullanmaktadır. Bu şekilde, gece lambalarının sadece gerektiği sürece yanması sağlanmaktadır. Bir anne ve babanın çocuğu için yapabileceği en güzel şeylerden biri de çocuğun gece lambası olmadan uyumaya çalışmasını sağlamaktır.
Çocuğunuzun odasını gereğinden sıcak ya da gereğinden soğuk tutmayın. Çocuğunuz uyurken üzerindeki battaniye ve yorganları sık sık yere atıyorsa, üzerine daha kalın pijamalar giydirebilirsiniz. Çocuğunuzu uyku tulumunun içinde uyutabilirsiniz. Odası çok sıcak olan bir çocuk geceleri daha sık uyanacaktır. Çocuklar sıcak ortamlarda, soğuk ortamlarda olduğundan daha sık uyanırlar. Bebeğinizi sıcak tutmaya çalışmak tabii ki sizin en temel görevinizdir, ancak çocukların yaşı büyüdükçe üzerlerine kaç tane örtü örtmesi gerektiğine kendileri karar verebilirler.
Çocuğunuzu cezalandırmak istediğinizde, yatak odasına hapsetmeyin. Bir çocuk yatak odasını ceza merkezi ya da yaptığı yaramazlıkların cezasını çektiği bir oda olarak görürse, o odada huzurlu bir şekilde uyuması güçleşecektir. Bu nedenle çocuğunuzun yatak odasını, içinde huzur ve ferahlık bulduğu bir ortam haline getirin.
Güzel alışkanlıklar
Doğumu takip eden ilk günlerde, uyku düzeniniz bebeğinizin ihtiyaçlarına göre şekillenir. Bu nedenle, en azından ilk zamanlarda bebeğinizin uyku düzenini zaman akışına bırakmanız yerinde olacaktır. Bebeğinize çok katı bir uyku düzeni uygularsanız, bunun hiçbir işe yaramadığını görürsünüz. Bu nedenle bebeğinizin uyku düzenini doğal akışına bırakmanızı öneriyoruz. Özellikle de bebeğiniz doğar doğmaz gecenin farklı saatlerinde defalarca uyanmak zorunda kalmak sizin için bıktırıcı ve can sıkıcı olabilir; ancak şunu da belirtmeliyiz ki birkaç hafta içinde bu yoğunluğa alışabilirsiniz. Anneler doğum sonrasındaki yoğun tempoya bir anda alışıverirler.
Bebeğinizin sizinle tek iletişim yolu ağlamaktır. Bu nedenle bebeğiniz her ağladığında olumsuz bir şeylerin olabileceğini düşünüp endişelenmeyin. Bebeğinizi sıcak tutuyorsanız, altı kuru ise ve karnını doyurduysanız, içiniz rahat olabilir. Bebeğinizi aç bırakmayın, üşütmeyin ve altını ıslak tutmayın. Bu çizgide devam ettiğiniz sürece bebeğiniz zamanla kendisini daha güvende hissedecek ve size güvenmeyi öğrenecektir. Bu nedenle zaman ilerledikçe daha az ağlayacaktır. Bebeğinizi sürekli ağlar halde bırakırsanız, kendisini güvende hissedemez. Ağlayan bir bebek annesinin ne kadar yorgun olduğunu anlayabilecek durumda değildir. Bebeğiniz ağlaya ağlaya susmayı da öğrenebilir, ama bu durum bebeğiniz için gerçekten çok acı bir tecrübe olur.
Birçok bebek gün içinde annesinin sütünü emdikten hemen sonra sık sık uykuya dalar. Bebeğiniz karnı tok uyuduğu sürece, endişelenecek bir durum yoktur. Yaşı birkaç ayı geçmiş olan bebeğiniz sütünüzü emerken uykuya dalıyorsa, onu uyanık tutmaya çalışın. Bebeğiniz uykuya dalmadan önce mutlaka gazını alın. Yaşı birkaç ayı geçmiş olan bebeklerin uyurken anne sütünü emmesi pek de doğru değildir. Uyurken anne sütü emmeye alışmış olan bir bebek, gece uyurken de devamlı annesini emmek isteyebilir. Bu nedenle geceleri sürekli ağlar ve uyurken anne sütü emmek ister.
Uyku öncesi alışkanlıklar
Birçok çocuk kendi kendisine uykuya dalar ve geceleri uyansa bile yeniden uyumayı başarır. Bebeğiniz uykuya dalmadan önce karnını doyuruyor ve onu sallıyorsanız, uyku sürecinden önce sizden hep aynı şeyleri bekleyecektir. Bu nedenle çocuğunuz uykuya dalmadan önce rutin olarak hangi alışkanlıkları takip ediyorsanız, aynı alışkanlıkları aynı düzen çerçevesinde uygulamaya devam edin. Yatmadan önce ona ılık bir şeyler içirebilirsiniz, şarkı ya da ninniler söyleyebilirsiniz ya da hikâye okuyabilirsiniz. Ne yaparsanız yapın, çocuğunuz uyanıkken yapmaya çalışın ve yaptıklarınızı bir zaman sıralaması içinde yapmaya gayret edin. Çocuğunuz özellikle de çok küçük yaşta ise, uykuya dalmış olduğunda bile ara sıra odasına gidip varlığınızı hissettirin. Bu tavsiyemizi uygularsanız, çocuğunuzun kendisini daha güvende hissedeceğini göreceksiniz. Bazı anne ve babalar çocukları uykuya daldıktan sonra belirli bir süreyi odada kalarak, onların oyuncaklarını ve kıyafetlerini toplayarak ya da düşük bir ses tonu ile hikâye okuyarak geçirirler. Bunun nedeni çocukların anne ve babalarının varlıklarını hissettiklerinde daha huzurlu olmalarıdır.
Bazı çalışmalar çocuklar uyurken hiçbir şekilde gürültü yapılmaması gerektiğini savunmaktadır. Ancak bu çalışmaların savunduğu şeyin doğru olduğunu söyleyemeyiz. Çocuğunuzu akşam vakti karanlık bir odaya götürüp yalnız başına uyumasını isterseniz; kendisini yalnız, korumasız ve soyutlanmış hissedecektir. Çocuklar bu şekilde uyumaya da alışabilir ancak en ufak bir gürültü olduğunda uyanırlar. Bu nedenle yapabileceğiniz en güzel şey hafif bir gürültü olduğunda bile çocuğunuzun uyumaya devam etmesini sağlamak olacaktır.
Emerek uyumak
Bazı bebekler, kendilerini daha güvende hissetmek için annelerini emerek uyumak ister. Bu, çok garip bir olay ya da sorun teşkil edecek bir durum değildir. Bazı bebekler ağızlarına bir şeyler sokmadan uyuyamazlar. Kalem ısırarak ya da parmak emerek uykuya dalan o kadar çok bebek vardır ki… Bebekler bu şekilde kendilerini daha iyi hisseder. Bebeğiniz karnı tok iken bile bir şeyler emerek uyuma ihtiyacı hissediyorsa, parmağını ya da diş halkalarını emmesi doğaldır. Ancak diş halkası kullanımı son zamanlarda onaylanmamaktadır çünkü diş halkalarının bebeklerin diş yapısında bozukluklara yol açtığı tespit edilmiştir. Anne ve babalara düşen en büyük görev çocuklarının rahatlığını sağlamaktır. Bu nedenle, çocuğunuz sadece diş halkası ile uykuya dalabiliyorsa, ona istediği şeyi vermekten başka çıkar yolunuz yok gibi görünmektedir. Birçok diş halkası artık ortodontik sorunları hafifletecek nitelikte geliştirilmekte ve üretilmektedir. Çocuğunuzun kullandığı diş halkasını hijyenik bir ortamda tutuyorsanız, endişelenmenize gerek yoktur.
Hollanda’da yapılan bir çalışmaya göre, bebeklerin emdiği diş halkası, “ani bebek ölümü” sendromuna yol açan etkenlerinden biri olan uyku sırasında nefes alamama durumunu büyük ölçüde engellemektedir. Bebekler uyku esnasında diş halkalarını sık sık yere düşürüp ağlamaya başlar. Bu da ebeveynlerin sık sık uyanmasına neden olur. Ancak bir çocuğun gece rahat uyuyabilmesi için diş halkasını emmesi, annesini ya da biberonunu emmesinden daha kolaydır. Altı ayını doldurmuş birçok bebek, yatağının içine düşürdüğü diş halkasını rahatlıkla bulabilir. Bu nedenle bebeğinizin yatağının içine birkaç tane diş halkası bırakmanız yerinde bir karar olacaktır. Bazı bebekler başparmaklarını emerek uyumayı çok sever. Çocuğunuz başparmağını emiyorsa, bu alışanlığı bırakması için baskı yapmayın. Bu tür alışkanlıklar çocuklar tarafından içgüdüsel olarak gerçekleştirilir ve çocukların kendilerini daha rahat hissetmesini sağlar. Bu tür alışkanlıkların geçmesini zamana bırakın.
Öğlen uykuları
Çocuğunuzun gün içinde belirli sürelerde uyuması zihninin ve vücudunun dinlenmesine katkıda bulunur. Uykuya dalmaya alışmış olan çocuklar geceleri de uykuya dalmakta zorlanmazlar. Uyumayı seven çocuklar geceleri de anne ve babalarına hiç sıkıntı vermezler. Bebeklerin ya da çocukların uyku ihtiyaçları büyüklerin uykuya olan ihtiyacından daha fazladır. Çocuğunuzun gerek gün içinde gerekse gece süresince düzenli uyuması sizi de rahat ettirir. Çocuğunuzun gece rahat ve kesintisiz uyumasını istiyorsanız, ikindi vakti saat üç veya dörtten sonra uyumasına engel olmaya çalışın. Çocuğunuzun akşam uyku saati ile ikindi uykusuna yattığı saat arasında en azından dört saatlik bir zaman dilimi olmalıdır. Öğlen uykularım çocuğunuzun rutin alışkanlıklarından biri haline getirin ve onun hangi vakitlerde uyumaması gerektiğini zaman içinde öğrenmesini sağlayın.
Yatma saatleri
Bebekler akşam saat yedi ve sekiz buçuk arasında yatmış olmalıdır. Bir bebek belirtilen bu saatlerden daha geç bir vakitte uyuyorsa, kendisini yorgun hisseder. Bazı bebekler ise çok hiperaktif olduğundan, önerdiğimiz saatlerden daha geç bir saatte uykuya dalsa bile kendisini yorgun ve huzursuz hissetmeyebilir. Ancak bu onların yorgun olmadığı anlamına gelmez. Birçok anne ve baba çocukların akşam saat sekiz buçuktan önce uykuya dalmasının faydalı olduğunu belirtmektedir. Çocuğunuz önerdiğimiz saatlerde uykuya dalmakta güçlük çekiyorsa, uyku saatini yarım saat daha ileri alabilirsiniz. Bu kulağa çok basit bir öneriymiş gibi gelse de, işe yaradığını göreceksiniz.
Uyku belirtileri
Bir çocuğun uykusunun ne zaman geldiğini anlamak, bazen çok zor olabilir. Çocuklar uykusu gelince genellikle huysuzluk yapmaya başlar ve ağlarlar. Hatta uykusu gelen bir çocuğun göz altlarında mor halkaların oluştuğunu bile görebilirsiniz.
Bu belirtileri tespit ettiğiniz an, çocuğunuzu hemen uyutmaya çalışın. Uykusu gelen bir çocuğu uyanık tutarsanız, uyutmaya çalıştığınızda daha zor uykuya daldığını görürsünüz. Yaşları büyüyen çocuklar uykusu geldiğinde daha çok ağlar, daha çok huysuzluk yapar ve her zaman olduğundan daha aktif ve enerjik davranır. Uykusu gelen bir çocuğun daha aktif ve enerjik davranması bir tezat gibi görünse de, çocukların uykulu iken daha çok enerji patlaması yaşadığı bilinen bir gerçektir. Çocuğunuz uykusu gelse bile yorgun görünmeyebilir. Bu nedenle söz ettiğimiz belirtileri tespit ettiğiniz an, çocuğunuzu yatırmaya çalışın. Çocuğunuz için düzenli bir uyku sistemi oluşturma konusunda gayret edin.
Çocuğunuzu uyandırırken
Çocuğunuzu sabah uyandırmanız gerekebilir. Çocukların gündüz vakti uyuması annelerin başka işlerinizi yapabilmeleri açısından önem taşır. Bunu çok iyi biliyoruz. Ancak çocuğunuza düzenli bir uyku sistemi kurabilmeniz açısından sabah erken kalkıp akşam erken yatmasını sağlamanız da oldukça önemlidir. Bu nedenle sabahları geç kalkan bir çocuğun erken kaldırılması yararlı olabilir. Bu şekilde çocuğunuzun öğlen uykusu saatini de ayarlayabilirsiniz çünkü sabahları geç kalkan bir çocuk öğlen uykusuna yatmak istemeyecektir. Bir gün 24 saatten oluşsa bile, insan vücudunun saati 25 saatlik bir zaman dilimine göre ayarlanmıştır. Bu nedenle insan vücudu her sabah bir önceki sabaha göre bir saat daha geç kalkmak ister. Bebekler ve çocuklar vücut saatlerinin sesini yetişkinlerden daha çok dinler. Çocuğunuzun vücut saatinin düzenli olarak işleyebilmesi için, onu her sabah aynı vakitte uyandırmanız yerinde olacaktır. Hasta olan ya da nekahat döneminde olan bir çocuk uykuya normalde olduğundan daha fazla ihtiyaç duyar. Böyle durumlarda da çocuğunuzun uykusunu sabah, öğlen ve akşam uykusu şeklinde çeşitli zaman dilimlerine bölmeniz, onun uzun bir zaman diliminde uyumasından daha yararlı olacaktır.