tedavisi, belirtileri, Hakkında Bilgi, Nedir

Akciğer Nakli Ne Zaman Yapılmalıdır?

Akciğer nakli için uygun zamanın belir­lenmesi belki de hasta seçimini etkile­yen en zor kararlardan biridir. Hastanın gerçekten organ nakline gerek duyacak kadar hasta, ama aynı zamanda böyle bir girişimi kaldıracak durumda olduğu bir zaman seçilmelidir.

Bu arada verici sayısının azlığı nedeniyle ameliyat ka­rarı verildikten sonra hastanın girişime kadar uzun süre beklemesi gerekebile­ceği de dikkate alınmalıdır.

Bütün bu sorunlar karşısında hasta­lığı henüz erken evrelerde bulunan has­taların da akciğer nakline aday olarak belirlenmeleri uygun görülmektedir. Birkaç yıl öncesine değin akciğer nakli adaylığı için hastanın 6-12 aylık ömrü kalması gerekli görülürken, günümüz­de bu süre 12-18 aya çıkarılmıştır. Ama hastalığın nasıl gelişeceği her za­man önceden kestirilemediğinden has­tanın ne kadar ömrü kaldığını saptamak zordur. Tahminde bulunurken hastalı­ğın doğal gidişinin, hastadaki gelişme sürecinin ve ilerlediğine işaret eden ba­yılma, enfeksiyon, hemoptizi (kan tü­kürme), akciğer işlevinin birden kötü­leşmesi gibi durumların ortaya çıkarak streoit tedavisine yanıt vermemesinin birlikte değerlendirilmesi gerekir.

Sonuçlar

Akciğer Nakli Uluslararası Kayıt Büro­su ABD’deki 30, Kanada’daki 2, Meksi-ka’daki 1, Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki 2, Avustralya’daki 1 ve Avrupa’daki 16 merkezin etkinliklerine iliş­kin verileri toplamaktadır. Kayıtlara göre yapılan tek ya da çift akciğer nakli girişimlerinin sayısı sürekli artarak dünya genelinde 1989’da 158’e, 1990’da da 340’a ulaşmıştır. Ekim 1991’e değin kayda geçen tek akciğer nakillerinin sayısı 590, çift akciğer na­killerinin sayısı ise 297’dir.

Akciğer naklinin yapıldığı olguların 19O’ı akci­ğer fibrozu, 310’u akciğer amfızemi, 71’i birincil akciğer yüksek tansiyonu, 28’i ikincil akciğer yüksek tansiyonu, 116’sı kistik fibroz, 41’i yeniden nakil, geri kalanı da başka akciğer hastalıkla­rıdır. Tek akciğer nakli sonrasında sağ kalma oranı 30 günlük dönemde yüzde 84,7, bir yıllık dönemde ise yüzde 65,5 olarak belirlenmiştir. Çift akciğer nakli sonrasında aynı oranlar sırasıyla yüzde 78 ve yüzde 63’tür.

Bu verilerin dünya genelindeki so­nuçları yansıttığını ve akciğer nakli ameliyatlarına yeni başlanan merkezler­de basan oranlarının zamanla yüksele­ceğini özellikle vurgulamak gerekir. Son yılların verileri incelendiğinde yal­nız bir merkezde kazanılan deneyime değil, cerrahi tekniklerin, nakledilecek akciğerleri koruma yöntemlerinin ve bağışıklık .sistemini baskılayıcı tedavi olanaklarının gelişmesine de bağlı ola­rak ameliyat sonrasında yaşama oranı­nın belirgin biçimde arttığı görülmekte­dir.

Akciğer nakli konusunda pilot mer­kez olan ABD’nin St. Louis kentindeki Washington Üniversitesi Barnes Hastanesi’nin Haziran 1989-Ocak 1991 ara­sındaki döneme ilişkin verileri şaşırtıcı­dır. Bu hastanede ameliyat edilen 58 hastadan 32’sine tek, 26’sına da art arda iki akciğer takılmıştır.

Ölüm oranı tek akciğer nakli sonrasında yüzde 6, çift akciğer nakli sonrasında yüzde 12’dir. Sağ kalma oranı her iki grup için de yüzde 90 dolayındadır. Nakilden sonra hastalar normal yaşama dönmekte ve çalışma yaşamında yeterince etkin ola­bilmektedirler.

Değerlendirme

Akciğer naklinin son evreye ulaşmış birçok solunum yetmezliği olgusunda en uygun tedavi yöntemi olduğu söyle­nebilir. Bugüne değin yapılan yüzlerce ameliyatın olumlu sonuçlar verdiği uluslararası düzeyde kabul edilmekte­dir. Deneyim kazanılmasına bağlı ola­rak ameliyat sonrasında ve daha ileri dönemde ortaya çıkan komplikasyonlar azalmakta, hem kısa dönem, hem de or­ta ve uzun dönem açısından sağ kalma oranları gittikçe yükselmektedir.

Deneyimin artması akciğer nakline karar verilebilen olguların kapsamını da genişletmiştir. Çok yakın bir geçmişte ameliyat edilemez olarak değerlendiri­len hastalara bile artık başarıyla akciğer nakli yapılabilmektedir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Güncel Konular