Ağrı Bir Hastalığın Belirtisi Olabilir
Ağrı, hastalıkların tanınmasına yarayan önemli bir belirtidir; bu nedenle her zaman başka belirtilerle birlikte değerlendirilmelidir. Ağrıyı dindirmek hastanın başlıca isteği olduğu gibi, hekimin de temel görevlerinden biridir.
Ağrı, bir hastalığı gösteren, genellikle tanı için önemli bir yol gösterici olan ve her şeyden önce ortadan kaldırılması istenen bir belirtidir. Ağrının dindirilmesiyle son bulmayan başka sorunlar da olabilir. Bu belirti iyi değerlendirilmeli, kesinlikle bir tanı konmalı ve ağrıya neden olan hastalık saptanmadan ağrı kesici ilaç verilmemelidir. Dolayısıyla, pek çok yan etkileri olan ağrı kesiciler hekime danışmadan kullanılmamalıdır.
Ağrının organik ve ruhsal olmak üzere iki bileşeni vardır. Organik (nörolojik) bileşen, çevredeki dokulardaki ağrılı uyarıları beyin kabuğundaki sinir merkezlerine taşıyan sinir yollarından oluşur. Bu uyarılar beyin kabuğunda algılanır. Ruhsal bileşen de beyin kabuğundaki sinir yapısındaki alanlardan kaynaklanır; bu alanlar ağrılı uyarılan nitelik, yoğunluk ve kökenlerine göre değerlendirir.
Ağrının ruhsal yönü, gerek kesin tanı konması, gerek tedavide ağrının dışavurumu açısından önem taşır. Kökeni aynı olan ya da aynı yoğunluktaki ağrı, hastanın kişisel ya da toplumsal yapısıyla ilgili çok sayıda etkene bağlı olarak farklı biçimde dışavurulur. Örneğin, ağrıya karşı son derece dayanıklı olan ve duyguları dengeli olan kişiler ağrı nöbetlerine daha kolay dayanır ve pek az belirtiyle atlatabilir. Buna karşılık, bazı hastalar için hafif ağrılar bile yakınma nedeni olabilir. Ne var ki, burada önem taşıyan nokta hastanın çektiği acı olup, tedavide bu durum göz önüne alınmalı dır.