Yağlı gıdalar yememiz doğru mudur?
Yağ son 10 yılda insanların en büyük düşmanlarından biri haline gelmiştir. Okuduğumuz bazı kitaplara göre, yağ, vücudumuz için fazlalıktan başka bir şey değildir. Bu nedenle “yağsız”, “az yağlı”, “yarım yağlı”, “azaltılmış yağ oranı içeren besinler”, “kimyasal yollarla üretilen ve yağa benzeyen, ancak gerçek yağ içermeyen gıdalar” gibi birçok sözcük dilimize geçmiştir. Günümüzde “yağsız” ya da “yağ oranı azaltılmış” gıdaların sayısı mantar gibi artsa da, obezite denilen sağlık sorunu gün geçtikçe artmaktadır. Bu sizce de ilginç değil mi?
Aslında hepimiz şunu bilmeliyiz ki herkesin yağa ihtiyacı vardır. Yağın fazlası insan sağlığına tabii ki zararlıdır. Ancak bizler az oranda yağ tüketmek yerine, yağı tamamen hayatımızdan çıkarmak istiyoruz ve bunu yapmak için de kimyasal olarak işlenmiş “yarım yağlı” ya da “yağsız” gıdaları tüketiyoruz, işte bu noktada büyük bir hata yapıyoruz.Yağla ilgili bilmemiz gereken iki önemli nokta vardır:
1. Doymuş (hayvani) yağlar arterlerimizi (atar damarlarımızı) tıkar ve kalp krizine neden olabilir. Az yağlı gıdaları tüketmek kalp krizi riskini azaltır.
2. Yağlar bizi şişmanlatır; şişmanlık ise kalp hastalıkları, tansiyon, yorgunluk gibi birçok hastalığın en önemli nedenlerinden biridir. Az yağlı, yarım yağlı ya da yağa benzeyen ama tam olarak yağ içermeyen ürünler beslenme alışkanlığımızı değiştirmemiştir. Aksine risklerin en aza indiğini düşündüğümüzden bu ürünleri daha fazla tüketmekteyiz. Aslına bakarsanız, asıl sorun yağın kendisinde değil, yağı ne kadar ve ne şekilde kullandığımızdır. İşte tam bu noktada yağ ile ilgili alışkanlıklarımızda birtakım değişiklikler yapmalıyız.Vücudumuzun enerji üretmek için yağa ihtiyacı vardır. Vücudumuzun tıkır tıkır işlemesi için (özellikle de sinir sistemimiz için) hepimiz yağa ihtiyaç duyarız. Yağda vücudumuz için gerekli olan A, D, ve E vitaminleri bulunmaktadır. Çocuklar için yağ, büyükler için olduğundan daha önemlidir. Anneler çocuklarını emzirdiğinde, elde edilen kalorinin %50’si yağlardan gelmektedir. Bebek mamalarından büyüklerin yediği gıdalara geçen çocuklar, gelişimlerini sürdürebilmek için yağa ihtiyaç duyarlar. Yağ beyin fonksiyonlarının işlevini görebilmesi için de büyük bir öneme sahiptir. Çok küçük yaşta olan bir çocuğun tükettiği yağ oranını hesaplamak, sanılanın aksine, hiç de doğru değildir.
Düşünmemiz gereken en önemli şey çocuklarımızın ne tür yağlarla beslenmesi gerektiğidir. Kızarmış patates ve cipslerin kaliteli bir yağ kaynağı olduğunu düşünmek yanlış olur. Evet, çocuklar yetişkinlerden daha fazla yağa gereksinim duymaktadır. Bu nedenle çocuklarımızın tükettiği yağları sağlıklı ve sağlıksız yağlar olmak üzere iki gruba ayırmamız çok mantıklı bir davranış olur.
Sağlıksız yağlar
■ Sağlıksız yağlar “doymuş” yağlardır; doymuş yağlar katı yağlarda, sert peynirlerde, domuz yağında ve yumurtada bulunur. Sayılan tüm bu gıda maddeleri günümüz beslenme tarzının bir parçası haline geldiğinden, günümüz beslenme tarzı sağlığımızın önündeki en büyük tehditlerden birini oluşturmaktadır. Kızartılmış sebzeler, mayonez, pizza, hamburger, kek ve kurabiye gibi fırında pişirilmiş birçok hamur işi tatlılar ve pişirilmiş etlerde doymuş yağ oranı yüksektir. Bu gıdaları mümkün olduğunca az tüketmeliyiz.
■ Doymuş yağ oranı yüksek olan gıdalar, başta kalp hastalıkları olmak üzere, egzama, astım, felç, obezite ve kansere neden olur.
■ Küçük yaştaki çocuklarda kalp hastalığı belirtileri bile görülebilir, bu nedenle doymuş yağ oranı yüksek yiyeceklerden mümkün olduğunca kaçınmalıyız.
Sağlıksız yağlar grubuna giren başka bir yağ türü ise “hidrojene nebati yağlar” adı verilen yağlardır. Hidrojenizasyon, sıvı yağların katı yağlara dönüştürüldüğü kimyasal sürece verilen bir isimdir. Örneğin, margarinler bu sürecin sonunda üretilir. Bu süreç dahilinde tamamen sağlıklı olan sıvı yağın katılaştırılması için belirli kimyasal işlemler uygulanır. Aslında çoğumuz margarinlerin sıvı yağ kaynaklı olması nedeniyle sağlıklı olduğunu düşünüyoruz. Ancak, hidrojenizasyon işlemine tâbi tutulmuş olan sıvı yağ, yapısının değişime uğraması nedeniyle, vücudumuza hiçbir fayda sağlamamaktadır. Daha da kötüsü, hidrojene nebati yağlar vücudumuzun sağlıklı yağlardan istifade etme kapasitesini de azaltır. Hidrojene yağlar kurabiye, patates cipsi, elmalı pay ve kek gibi her türlü işlenmiş ve fırında pişirilmiş yiyecekte bulunmaktadır.