Şok: Dolaşım Yetmezliği, Kollaps
Dolaşımın birden iflas etmesine şok ya da kollaps adı verilir. Kalbin, damarlara pompaladığı kanın azalması ve bunun sonucu olarak da çevresel kan dolaşımındaki yanlış dağılım neticesinde şok tablosu meydana gelir. Vücudun temel işlevleri görülmez ve organizma kendi olanaklarıyla bu durumdan kurtulmaya çalışır. Bunu başaramayan hasta, birkaç saat içinde hayatını kaybeder. Şok ağır bir kanama, yaralanma,ani bir hastalık, kaza, yanık ve ruhsal bunalım gibi durumlarda ortaya çıkabilir. Doktorların karşılaştıkları en zor ve tehlikeli tablolardan biridir. Çünkü derhal şokun nedenini bulup tedaviye başlamak zorundadırlar. Şek genellikle kan kaybı sonucu damarların kansız kalmasıyla meydana gelir. Tansiyon düşer. Yüzeydeki damarlar genişlemiştir. Hasta soluk, cildi nisbeten sıcaktır. Nabız ağır ya da yavaş atmaya başlar. Bulantı ve kusma görülebilir. Beyne giden kanın azalması beyin fonksiyonlarında yetersizlikler ortaya çıkarabileceğinden şok geçirenin başını alçak bir yerde tutmalı, ayaklarını yukarı kaldırmalıdır. Hastayı rahat ve sıcak tutmalıdır. Bu tip şoklara tedavi kan vermek suretiyle yapılır. Kan gelinceye kadar serum vererek damarları doldurmak, kollapstan kurtarmak yararlıdır. Kanama olmadan da yani kan hacmi azal-madığı halde çevrede ince damarlarda göl-lenen kan, kalbe geri dönmediğinde peri-ferik şok denilen durum ortaya çıkar. Bu tip şoklara nörojenik şok da denmektedir. Çünkü damar tonüsü tamamen kaybolmuştur. Geniş sempatektomi ameliyatlarında, büyük psişik darbelerden sonra ve ya şiddetli ağrılarda, yahut spinal anestezi esnasında meydana gelebilir. Bu tip şoklarda kanama şoklarının aksine damarlardan serum verilse bile kan basıncı yükseltilemez. Ancak damar kasıcı vazokonstriktör ilaçlar (Noradrenalin, Dopa-min, Sempatol gibi) aracılığıyla basınç yükseltilerek şok hali düzeltilebilir. Diğer bir şok şekli ise ağır yanıklarda, enfeksiyonlardan veya bir operasyondan sonra görülen septik şok veya endotoksin şokudur. Dokuların yaralanıp parçalanmasıyla veya bakterilerin endotoksinlerinin etkisi ile bir saat içinde veya daha sonra görülür. Böyle bir şok içinde olan kimse solgun, halsiz ve bitkin bir durumdadır. Bilinci, yerinde ise, susuzluktan şikâyetçidir. Hasta soğuk bir şekilde terler, nabzı hızlı, fakat zayıftır. Sık sık ve sathi nefes alır, tansiyonu düşük, ateşi yüksektir. Yanıklardan sonra meydana gelen böyle şoklarda hastaya eğer bilinci yerindeyse dokularının kaybettiği tuzlu sıvıları karşılaması için doktor gelene kadar bir miktar tuz veya soda, su ile beraber verilmelidir.