Lösemi
Lösemi, kandaki akyuvarların kontrolsuz ve anormal çoğalması şeklinde beliren habis bir kan hastalığıdır Halk arasında kan kanseri diye de bilinir Sebebi tam olarak oılınememekte, bazı teoriler ileri sürülmektedir Bir çeşit tavuk lösemisinin virüslerle geçtiği gösterildikten sonra insan lösemisinde de virüslerin rolü araştırılmış fakat kesin bir sonuca varılamamıştır Radyasyonun lösemi yapıcı etkisi gerek insanlarda yapılan gözlemler. (1945’de Hiroşima ve Nagazakı üzerine atılan atom bombasının etkileri) ve gerek hayvan deneyleri ile gösterilmiştir Ayrıca bazı kimyasal maddelerin (Benzol, ksılol, toluol) de kemik ılığı ıçm zehirleyici olduğu söylenebilir Çunku bu maddelerle çalışan işçilerde yüksek oranda lösemi ve aplastik anemi görülmektedir.Lösemi hastalığı kanda anormal olarak çoğalan lösemik hücrelerin tipine göre lenfoid lösemi, myeloid lösemi vb. değişik isimler alır. Ayrıca hastalığın birden ve hızlı olarak başlayan yani akut şekilleri ile uzun süren yani kronik şekilleri birbirinden ayrılır. Akut lösemide kansızlığa bağlı şikâyetler, halsizlik, çabuk yorulma, nefes darlığı gibi belirtiler ön plandadır. Vücut savunmasında önemli rolleri olan lökositlerin eksikliğine bağlı olarak sık sık görülen inatçı enfeksiyonlar lösemi bakımından araştırılmalıdır. Ağızda ve boğazda ülserasyonlar vardır. Gene kan hücrelerinin hastalığına bağlı olarak kanamaya eğilim fazladır. Deride ekimoz denilen kırmızı – mor lekeler görülür. Dişetlerinde, burunda, gözde ve iç organlarda kanama olabilir. Çocuklarda kemik ağrıları, lenf bezlerinde şişme (adenomegali), dalakta büyüme, lösemilerde görülen belirtilerdendir. Teşhis kan muayenesi ile konur. Hastaların çoğunda akyuvarların sayısı çok artmıştır.
Lösemi; vücudun kırmızı kan hücresi, platelet (trombosit) ve sağlıklı beyaz kan hücresi üretme kabiliyetini engelleyen bir durum olan habis (kanseröz) beyaz kan hücrelerinin artmış üretimini tanımlamak için kullanılan geniş bir terimdir.
Her yıl 25,000′den fazla kişiye lösemi teşhisi konulur. Lösemi, yetişkinler arasında çocuklar arasında olduğundan 10 kat daha yaygındır; çoğu vaka 65 yaş üzerindeki kişilerde meydana gelir.Dört ana tür lösemi vardır: akut lenfositik, akut granülositik, kronik granülosit ve kronik lenfositik.
Akut türlerde, habis hücreler hızla kemik iliğini egemen olur ve normal hücrelere yer bırakmazlar. Hastalığın ilerlemesi hızlıdır. Kronik lösemi türlerinin gelişimi daha yavaştır ve hastalığın daha ileri dönemlerine kadar faal kan hücrelerinin yoğun eksikliğine neden olmaz. Akut ve kronik lösemi türleri için uygulanan tedaviler farklıdır.
Doktorunuz löseminiz olduğundan şüphelenirse, sizi kan kanseri tedavisi konusunda ; uzmanlaşmış bir doktor olan bir hematologa yönlendirecektir.
TANIYI NASIL BİLDİRMELİ?
Tedavide çocuk ve ailesi ile hekim ve yardımcı personel arasındaki güven ilişkisi çok önemlidir. Bu güven ilişkisinin yaratılması için en kararlı ve duyarlı an, aile ile uzman arasındaki ilk ilişkidir. Tam da bu ilk ilişki sırasında aileye bildirilir.
Hastalık aileye açıklıkla anlatılmalı, ama iyileşmenin mümkün olduğu da mutlaka belirtilmelidir. Anne babanın, çocuklarının ölümcül kabul edilen bir hastalığa yakalandığım anlamakta büyük güçlük çekeceği unutulmamalıdır. Ayrıca uyulması gereken genel kuralları da belirtmek gerekir.
Yaşanan ruhsal şok, çoğu zaman söylenenlerin ancak bir bölümünün kavranmasına yol açar. Bu nedenle görüşme sakin bir yerde, geniş bir zaman dilimi içinde anne babanın, tedaviden sorumlu kan hastalıklan uzmanının, çocuk hekiminin ve çocukla ilgilenecek ekipte çalışanların katılımıyla gerçekleşmelidir.
Tedavi ekibi dışında bir uzmanın bulunması, aileyle diyalogun ilk ilişkiden sonra da devam etmesini, aileye gerekli bilgilerin verilmesini ve ilk karşılaşmadan sonra doğan kuşkuların giderilmesini sağlar.
Aile hekiminin de katılmasınin yararlı olacağı bu görüşmede “iyileşme planının temelleri atılacaktır. Bu nedenle görüşmenin tam ve tedavi için gerekli tüm bilgiler elde edildikten sonra yapılması uygundur. Tedavinin özelliklerini ve olasılıkları anlatırken ölümcül hastalık kavramı ile yaşam beklentisi arasında bir denge kurmak gerekir.
Çocuğun bu yeni durumu sakin bir biçimde kabul etmesi için ona hastalığının değişik yönleri açık ve içten bir biçimde anlatılmalıdır. Kuşkusuz bu bilgilendirmede anne babaya önemli bir görev düşmektedir.
Her şeyin onun iyileşmesi ve bir an önce aile ortamına dönebilmesi için yapıldığına çocuğu inandırarak, sorularını içtenlikle yanıtlamak gerekir.
HASTANEYE YATIŞ
Birkaç saat içinde aile ortamından alınıp, hastaneye taşman çocuk, yabancı bir ortamla karşılaşacak, tanı ve tedavi için yapılan zahmetli tıbbi girişimlerle karşı karşıya kalacaktır. Çocuk bu yeni ortama uyum sağlayana değin annenin ya da aileden birinin çocuğun yanında kalması gerekir.
Çocukla ilişkide olacak kişilerin ve öğretmenlerin, löseminin iyileşme umudu hakkında bilgilendirilmeleri gerekir. Acıma ve aşın koruyucu davranışların Çocuk üzerinde olumsuz etkiler yaratacağı unutulmamalıdır.
Bu evrede anne babanın ruhsal gerginliğini ve kaygısını hafifletmek için aileye destek sürdürülmelidir. Anne babaların konuyla ilgili dernek ve gönüllü kuruluşlardaki yol gösterici toplantılara katılmaları da yararlı olacaktır.
TEDAVİNİN KESİLMESİ
Hastalık boyunca yaşanan önemli anlardan biri de ilaç tedavisinin kesilme sine karar verilmesidir. Üaç tedavisi 2-3 yıl sürer ve çocuk bir ya da iki haftalık ilaç kürleri sırasında ayakta izlenir. Yinelemelerin görülmemesi hastalığın iyileştiği (remisyon) varsayımını doğrular. Bu noktaya ulaştıktan sonra hastalığın yeniden ortaya çıkma olasılığı yüzde 20 dolayındadır. Bu durum tam bir güven sağlamasa da çocuğun ve ailesinin daha iyimser bir ruhsal duruma girmelerini sağlar.
Tedavinin kesilmesine karar verildiğinde aileyle görüşme yapılarak kaygı uyandıran konular açıklığa kavuşturulmalıdır. Tedavinin kesilmesinden üç yıl sonra hastalık yinelememişse iyileşme olasılığı yüzde 99’a ulaşır. Tam iyileşmeden hiçbir zaman emin olunamazsa da, klinik bakış açısıyla hasta iyileşmiş kabul edilir. Bu durum, hastanın ergenlik dönemine lösemiyi yendiği düşüncesiyle girmesini sağlar.
Hastalık yinelerse
Göğüslemesi oldukça zor bir durum, lösemi hastalığının yinelemesidir. İlk yinelemeyi başkaları izleyebilir. İlk yinelemede iyileşme umudu vardır. Bu dönemde kemik iliği nakli gündeme gelir; sonraki yinelemelerde iyileşme umudu azalır. Bu noktada uzmanların tercihine göre ya kanser kemoterapisi (ilaçla tedavi) sürdürülür ya da ağrıyı ve öteki belirtileri hafifleten tedavilere geçilir. İkinci yol seçildiğinde çocuk kemoterapi yükünden ve ağır yan etkilerinden uzak kalarak, kalan yaşamım aile ortamı içinde geçirebilir. Anne babalar bu durumu kolayca kabullenemeyebilirler. Çünkü bu, onlar için tıbbın ve kendilerinin çaresizliğinin göstergesidir. Bu durumda tedavi ekibi, ailenin ölüm olgusu karşısında ruhsal tepkilerini karşılamaya ve onlara yardım etmeye hazır olmalıdır. Bu üzücü gerçeğin kabullenilmesiyle aileye ve çocuğa gerekli huzur ortamı yaratılabilir. Son günlerin evde mi, hastanede mi geçirilmesinin daha uygun olacağı konusunda uzmanlar görüş birliğine varamamışlardır. Bununla birlikte aile ve tedavi ekibinin genellikle çocuğun son günlerini evinde geçirmesi yolunda karar aldıklan ve bunun da hastanm beklenenden daha uzun bir süre hayatta kalmasını sağladığı saptanmıştır.
Çocuğun ölümünü izleyen haftalar ve aylarda, anne baba acı, şaşkınlık ve suçluluk duygulan içinde olacaktır. Çocuk ölüm oranlarının yüksek olduğu geçmiş yıllara oranla günümüzde çocuğun ölümünün kabul edilmesi daha zordur. Gerçekle baş başa kalan anne baba giderek içlerine kapanır ve çevrelerinden soyutlanır. Bu aşamada aileler acılarını başkalarıyla paylaşmakta güçlük çekerler ve aile-hekim ilişkisi birdenbire kesilir.