Bağışıklığı Baskılayıcı Tedavide Diğer Yan Etkiler
Bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi, tümörün cinsine göre yüzde 1-24 arasında değişen bir olasılıkla tümör oluşumunu kolaylaştırıcı rol oynar. Bunlar arasında en sık görülenler lenfom ve Kaposi sarkomu gibi kötü huylu retiküloendotelyal sistem tümörleridir.
Tedaviye bağlı olarak deri tümörlerinin de görülme sıklığı arttığından bu hastalar uzun süre güçlü güneş ışığı altında kalmamalıdırlar. Düzenli aralıklarla bir deri hastalıkları uzmanına görünmek, bu tümörlerin oluşmasını önleyemezse de hiç değilse erken ve güvenilir tanı koyulmasını sağlar.
En ender görülen komplikasyonlardan biri taş oluşumuna ya da idrar borusu daralmasına bağlı olarak idrar yollarının tıkanmasıdır. Tıkanıklık genellikle kolik ağrıya yol açmadan böbrek işlevlerinin kötüleşmesiyle kendini belli eder. Bu duruma ultrasonografi ve ürografiyle tanı koyulur. Böbrek işlevlerinin bozulmasıyla birlikte idrar borusunda ya da böbrek havuzunda belirgin bir genişleme görülürse ince bir idrar borusu kateteriyle ultrasonografik görüntü altında böbrek havuzundan sıvı alınabilir ve hastanın idrar çıkarmasını sağlamak üzere bu kateter bir süre yerinde bırakılabilir.
Böbrek nakli yapılmış hastalarda çok ender olarak uyluk ya da üstkol kemiği başında aseptik (bakterilere bağlı olmayan) doku ölümü görülür. Bu durum kol ya da bacakta ağrıya yol açar, ama ağrının tipi ve yeri belirsiz olabilir.
Radyolojik incelemede ışını geçiren ince bir çizginin görülmesi doku ölümünü düşündürür; kemik sintigrafisinde radyoaktif maddenin lezyon bölgesinde daha yoğun olarak toplandığının belirlenmesiyle de tam doğrulanır. Aseptik doku ölümü ilaçla tedavi edilemez. Kalça protezleri kullanıp kullanmama kararı, hastada kalça hareketlerinin kısıtlanma düzeyine ve ilgili kemikte biçim bozukluğu olup olmamasına bağlıdır.
Doku ölümü en sık tek ya da her iki uyluk kemiğinin başında görülür. Bu durumda eklemin hareket ettirilmesi, ama bölgeye aşırı yükün binmesinden kaçınılması gerekir. Hasta aşırıya varmayan jimnastik hareketleri yapmalı, bununla birlikte fazla yürümemeli ve yürüyüş sırasında baston ya da koltuk değneği kullanmalıdır. Böylece hem eklemin sertleşmesi, hem de hasar görmüş uyluk kemiği başının biçim bozukluğuna uğraması engellenir. Steroit tedavisine bağlı olarak ortaya çıktığı sanılan bu komplikasyon ilaçla tedavi edilemez.