Kısırlaştırma
Doğum kontrolü amacıyla yapılan gönüllü kısırlaştırma, ender de olsa uzun zamandır kullanılan ve son 10 yıldır yaygınlaşan bir yöntemdir. ABD’de, çiftlerin yüzde 30’unun evlendikten 15 yıl sonra kısırlaştinhnayı istedikleri saptanmıştır. Öteki doğum kontrol yöntemlerinden farklı olarak, kısırlaştırma çocuk yapma yeteneğini tümüyle ve sonsuza değin ortadan kaldırır. Belki de bu yüzden, oldukça az sayıda ülkede yasaldır.
Kadında kısırlaştırma: Çeşitli yöntemlerle Fallop borularını, başka bir deyişle, yumurtalıkları dolyatağına bağlayan ve yumurtanın geçtiği kanalları kapatarak uygulanır; bu işlem bağlama, halka, klips ve elektrokoagülasyonla (elektrikle pıhtılaştırma) gerçekleştirilir.
Kanalların bağlanması kadının genel durumunu etkilemez. Genel anestezi allında yapılan cerrahi girişimden kaynaklanan hafif bir rahatsızlık duyulur. Bu girişim genellikle sezaryenle yapılan doğumlarda kadın bir daha çocuk yapmamaya karar verdiğinde uygulanır.
Erkekte kısırlaştırma: Spermlerin erbezlerinden siyeğe giderken geçtiği kanalların kesilip bağlanmasıyla (vazektomi) gerçekleştirilir. Vazektomi basit, kısa süren ve yalnızca yerel anestezi gerektiren bir girişimdir.
Vazektomi yapıldıktan sonra, tehlikesizce ilişkiye girmeden önce ersuyunda spermlerin bulunup bulunmadığı kontrol edilmelidir; ersuyu ancak 10-15 boşalmadan sonra tümüyle spermsiz kalır..
Vazektomiden sonra erbezi kesesinde hematom (kan birikmesi), enfeksiyon, psikolojik rahatsızlıklar ve azospermi (ersuyunda çok az sayıda sperm bulunması) gibi komplikasyonlar görülebilir.
Azospermi cerrahi bir hatadan ya da kesilen ve bağlanan kanallar arasında yeniden kendiliğinden bağlantılar oluşmasından kaynaklanabilir.
KISIRLAŞTIRMADA GERİ DÖNÜŞ VAR MIDIR?
Yeniden çocuk sahibi olma isteği pek yaygın değildir; ne var ki, kısırlaştırma girişimlerinin her geçen gün artması sorunu gittikçe daha önemli kılmaktadır.
Şu noktaların açıkça belirlenmesi gerekir:
• Kadın ya da erkekte kısırlaştırma, kesin ve geri dönüşü olmayan bir girişimdir;
• Geri dönüş, çok ender olarak olanaklıdır; ne var ki, bu olasılık, kesin karar vermemiş kişilerin de kısırlaştırmayı kabul etmesine yol açtığından, çok sağlıklı değildir.