tedavisi, belirtileri, Hakkında Bilgi, Nedir

Pişik

Hem bebek, hem de anne için önemli bir rahatsızlık kaynağı olan pişikler, pek çok etkene bağlı olarak görülebilir.

Pişiğin, çocuk bezinin kendisinden çok, bezde bulunan idrar ya da dışkıya bağlı olarak geliştiği kabul edilse de, ne­denleri tam anlaşılamamıştır. Hangi id­rar ya da dışkı bileşimlerinin pişiğe yol açabileceğinin saptanması önemlidir. Bu konuda aşağıdaki kuramlar tartışılmak­tadır:


Amonyak. Üreyi yıkan Basilus ammoniagenes bakterisinin etkisiyle açığa çıkan amonyak, deride pişik gelişiminin nedeni kabul edilir. Bu kuram 60 yıldır bilinmekte ve geniş ölçüde kabul ‘edil­mektedir (eskiden pişiğe amonyak pişiği de denirdi). Gene de bazı araştırmacılar bu kurama karşıdır. Pişiği olan bebekler­de amonyak kokusu duyulur (ama amonyak kokan her bebekte pişik oldu­ğu söylenemez.)

Dışkının pH’ı. İdrarın alkali yapıda olmasının pişiğe yol açtı­ğı öne sürülmekle birlikte pek doğru­lanmamıştır.
Bakteri enfeksiyonu. Pişik görülen deri alanında Staphylococcus aureus bakterileri bulunmuştur. Ama bu bakte­rinin pişiğin gerçek nedeni mi olduğu, yoksa ikincil olarak mı geliştiğini sap­tamak güçtür.
Candida albicans enfeksiyonu. Ol­guların önemli bir bölümünde (yüzde 85) pişik bölgesinde Candida albicans saptanmıştır. Bakterilerde olduğu gibi Candida albicans’in da gerçek neden mi, yoksa ikincil bir etken mi olduğunu söylemek güçtür.
Nem. Bezin idrar ve dışkıyı emmesi sonucu oluşan nem, tek başına olmasa da önemli pişik etkenlerinden biridir.

Özetle pişiğin nedeni henüz kesin olarak saptanamamıştır. Yukarıda belir­tilen çeşitli etkenlerin tek başlarına ya da birlikte rol oynadığı düşünülür.

BELİRTİLERİ
Pişiğin dört farklı klinik görünümü var­dır: Kalça derisinde, kanun alt bölgesin­de, kalçanın üst bölümünde ve makat çevresinde kızarıklık; beyazımsı bir sı­vının sızması; ilgili deri alanında yüzey­sel ülser oluşumu ve bölgenin kenarla­rında kabarma, yer yer soyulma.

NE YAPMAK GEREKİR?
Her şeyden önce bunun pişik olup ol­madığını kesin biçimde saptamak gere­kir. Başka bazı hastalıklar da (özellikle seboreik dermatit [yağlı deri iltihabı] ya da temas dermatiti) böyle belirti verebi­lir. Tam ve tedaviyi kesinleştirmeyi sağlayan ölçütler şunlardır:
• Bebeğin altı her açıldığında olanak varsa hem külotu hem de bezi değiştiri­lir.
• İlgili bölge suyla ya da su ve köpürmeyen aynı zamanda dezenfektan da içeren bir sabunla yıkanır (çeşitli gerek­sinimlere yanıt verebilen pek çok türde sabun satılmaktadır).
• Bebeğin altı kirlenir kirlenmez değiş­tirilir.
• Pamuk bez kullanılıyorsa, yıkanması sırasında son durulama suyuna bir kaşık aseton eklenir.
• Ortam sıcaklığı uygunsa, bebeğin belden aşağısı çıplak bırakılır.

NASIL BİR BEZ KULLANILMALI?
Bir gün bebek bezlerinin “tarihi” yazı­lırsa uygarlık tarihinin ilginçlikte pek çok düşünce akımından hiç de aşağı kalmayan bir bölümü görülecektir.
Eski Mısır hiyerogliflerinde, bebek­lerin sıkıca kundaklandığı, kundak bez­lerinin de yüzyıllarca saklandığı görül­mektedir. Daha 50 yıl Öncesine değin bebeklerin iyice, sımsıkı kundaklanarak hareketsiz tutulması gerektiğine inanı­lır, bebek ne kadar hareketsizse o ölçü­de güvencede olduğu düşünülürdü.
Bez yıkama da hem karmaşık hem de saatler sürebilen bir işlemdi. Mikrop­lardan arındırmak için bezleri saatlerce kaynatmak gerekirdi.
Günümüzde bütün bu işlemler son derece kolaylaşmıştır. Üçgen bezler ya da daha pratik olan hazır bezler sayesin­de bu sorun büyük ölçüde çözülmüştür. Bir kez kullanıldıktan sonra atılan hazır bezler, bebeğin anatomik yapısına tam bir uyum sağlayarak vücuda külot gibi oturur. Üçgen bez kullanımı daha güç­tür. Bunlar kaimdir ve emicilikleri daha azdlr; ayrıca temizliklerine çok dikkat edilmesi gerekir.
Hazır bezler artık bez-külot özelli­ğini kazanmıştır. Son derece rahat, şık ve su geçirmez olan. plastik dış tabaka­ları, bebeğin duyarlı derisiyle temas et­meyecek biçimde üretilmektedir. Yol­culukta kullanılabilir, zamandan tasarruf sağlarlar.

Şimdi her iki tip bezi gözden geçire­lim: Üçgen emici bezler, bir önceki ku­şağın bebeklerini yeterince korumuştu. Bunlar yumuşak bir kumaştan yapılır ve bebeğin üstünü pisletmeden çişi sü­zerdi. Böylece ıslaklık dıştaki tabakaya geçerken, iç yüzeyleri kuru kalıyordu. Bebek için 8-10 tane bez yeterliydi. Bu­gün hâlâ bazı anneler ek korunma için bu bezleri kullanmaktadır.
Üçgen bezleri doğru konumda tut­mak için, kolaylıkla hazırlanabilen bir dizi desteğin kullanılması gerekmekte­dir; böylece bebeğin de ıslanması en­gellenebilir. Bu destekler pamuk doku­ma bezlerinin içine konan üçgen ya da dörtgen biçiminde gazlı bezlerden olu­şur.
Üçgen bezlerin içine konan üçgen gazlı bezler, ortalarındaki süngersi do-|ku sayesinde son derece emicidir; bu doku büyük miktarda idrarı emebilir. Bazı anneler bebeğin derisine sürtün­mesini engellemek için süngersi doku­yu dışa gelecek biçimde yerleştirir. Dikdörtgen gazlı bezler yalnızca ilk ay­larda kullanılır. Üçgen bezlerin içine koyularak emicilik özelliğini artırırlar.

Pamuklu bezler, üçgen ya da dört­gen gazlı bezlerle bir arada kullanılabi­lir. Bunlar bağcıklanyla (bebeğe batma tehlikesinden ötürü çengelli iğne kulla­nılmamalıdır) bebeğin göbeğine bağla­nır. Kullanılıp atılan bezler çeşidi bi­çimde ve kalınlıktadır. Bunların çoğu üstteki külota bağlanabilir. Yeni üreti­len biçimlerinde bez ve külot işlevleri birleştirilmiştir. Hazır bezler iki bölüm­den oluşur: İçte emme yeteneği son de­rece yüksek, liflerinden arındırılmış se­lüloz katmanı, dışta, yani deriyle temas eden bölümde de son derece yumuşak, emici bir petek doku bulunur; bu doku, kendisi ıslanmadan idrarın geçişini sağ­lar. Böylece, Özellikle geceleri birden fazla işemeden sonra bile bebeğin altı kuru kalabilmektedir. Hazır bezlerin kullanımı da son derece kolaydır; vücut anatomisine uygun biçimleri nedeniyle Öteki bezlere göre daha az şişkirüik ya­parlar. Ama esnek, yumuşak ve bebe­ğin bacaklarım sıkmayacak kadar geniş kenarlı olanlarım seçmeye Özen göster­mek gerekir.

KORUYUCU TEDAVİLER
Bebeğin sağlığına zarar veren tüm fi­ziksel (örneğin deride zedelenmelere yol, açabilecek sıkı ve sert çocuk bezle­ri) ve kimyasal (idrara bağlı pişikler) etkenlere karşı gerekli önlemler alın­malıdır.
İdrar ve dışkı birikmesi, derinin ye­terince hava alamaması ve plastik doku ile bağların uzun süre deriyle temas et­mesine bağlı olarak gelişen pişiklerin önlenmesi için bezler sık sık değiştîrilmelidir.
Çocuklar sık sık kendilerini tırmalar ya da bir yerlere çarparak yaralanırlar. Erişkinlerde derinin dışa dönük koru­yucu bir savunması vardır; içe dönük olarak da antikorlar bu işlevi görür. Oy­sa çocuklarda korunma işlevlerinin ye­tersizliği nedeniyle küçük yara ve sıyıklardan giren mikroplar kolayca jnemli enfeksiyonlara neden olabilir.

Bebeğe genellikle bir büyükmüş gibi davranılır ve derisinin yapısı ile korunmasının yetersiz olduğu göz ardı edilir; oysa sağlık bakımı ve zedelemelerin giderilmesi için bebeğin yapısına uygun ürünler kullanılmalıdır.
Sonuçta bebeği küçük bir erişkin gibi görmek yerine, bazı koruma süreçleri ile fizyolojik yapılardan yoksun, gelişme yolunda bir canlı olarak ele almak daha doğrudur.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Güncel Konular